Examples of using "몸에" in a sentence and their turkish translations:
Alışık olduğu bir eylem bu.
Tüm o kemoterapi vücudumu kalıcı olarak kötü etkilemişti.
Kendi vücudunuzun uzmanı olmakla alakalı.
Şu an hayati sinyallerimi canlı yayın yapan,
Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.
giderek daha fazla bağlı cihaz,
Kocamın yaşlı teyzesi diri diri yandı.
Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.
Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.
Fakat kadın vücuduna dair tıbbi cehalet devam ediyor.
vücudumuzda maruz kaldıkları koşulları çok temsil etmiyordu.
Newark Belediye Mahkemesi kürsüsüne de yanımda taşıdığım bır ders.