Examples of using "'배울" in a sentence and their turkish translations:
hepimiz için kolay erişilebilir,
herkesin öğrenebileceği,
öğrenebilirdim.
Yüzmeyi ve balık yakalamayı öğrenme vakitleri geldi.
Burada öğrenilecek bir şey var.
günlük hayatımızda da yapabiliriz.
Modern tarımı öğrenme şansına sahip olmak istiyorlar.
görmek ile ilgili öğrenmeniz gereken hâlâ çok şey var.
bir terörist, çocuğu öldürüldüğünde bile
topluluklarından ayrılmak zorunda değiller.
İşyerlerinin, Project '87'den faydalanabileceği üç nokta var:
Peki bu tür yerleşim yerlerinden ne öğrenebiliriz?
bu da, üniversitedeki derslerimden hiçbirinde öğrenmediğim bir şey.