Examples of using "Vergogna" in a sentence and their turkish translations:
Sen utanç nedir bilmezsin.
Utanman yok.
Hiç utanman yok mu?
O utanmaz.
Ne ayıp!
Bu bir utanç olur.
Tom mahcup.
Ailemizi rezil ettin.
Bunun bir ayıp olduğunu düşünüyorum.
Ne ayıp!
Hiç utanmanız yok mu?
O bir utanç olmaz mıydı?
Yazıklar olsun çocuklar.
Oh, bu utanç verici.
O yüksek sesle konuştuğu için mahcup oldu.
O, fakir olmaktan utanmıyor.
Tom benden utanıyor.
Bazı insanların hiç utanması yok.
- Yazıklar olsun!
- Kendinden utan!
- Ayıp sana!
Onun utanması yok.
Onlar utanç içinde başlarını eğdiler.
Tom vücudundan utanıyor.
Yanakları utançla kızardı.
Harry, Sally'ye yalan söylediği için utanıyor.
Oğlum kendi davranışından utanıyor.
Tom'un utanma duygusu yok.
Tom yaptığından utanmıyor.
Görevini kötüye kullanmaktan çekinmez.
Bu utanç ya da suçluluk ile ilgili değil.
utancın sesi beni azarladı,
güvensizlik ve utanma duyguları yeniden ortaya çıkar
Neden utanıyorsun?
Bugün suçlama ve karalama farklı bir konuda yapılıyor.
Tecavüz o ve ailesi için bir utançtır.
İnsan yüzü kızaran tek hayvandır. Ya da kızarması gereken.
Tom edepsiz, değil mi?
Bu şekilde konuşmaya utanmıyor musun?
İtalyan Amerikalılar İtalyanca konuşmadıkları için ünlüler. Gerçekten utanç verici!