Examples of using "Tranquilla" in a sentence and their turkish translations:
O sessizdir.
O sessiz bir kış akşamıydı.
Sessiz olacağım.
Ben sessizim.
O sessiz bir kadın
Bu oda sessiz.
- Sakin ol.
- Sessiz ol.
Sen sessizsin.
Tom sakin bir hayat sürüyor.
Bugün sakin bir gün.
Tom sakin bir kişi.
Etraf çok sakindi.
Bu sakin bir sokak.
Bütün sınıf sessizdi.
Sakin bir kış akşamıydı.
Cami sessizdi.
Tom Mary'den sakin olmasını rica etti.
Tom sessiz bir insan, değil mi?
Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
Biz kırda sessiz bir gün geçirdik.
Nara, sakin ve güzel bir şehir.
Ben sadece seninle sakince konuşmak istiyorum.
"Mary, acele et. Zaten geç kaldık." "Hazır değilim.Beni yalnız bırak!"
Evin garip bir şekilde sakin görünüyordu.
O huzurluydu.
Ben konuşurken sessiz ol.
Sessizdim.
Bu sakin küçük şehirde otuz yıldan fazla bir süredir banka soygunu yaşanmadı.
İngiltere'de bir ev buldum ve sakin bir hayat yaşamaya başladım.
Neden hep bu kadar sessizsin?