Examples of using "Scuse" in a sentence and their turkish translations:
Özrünü kabul ediyorum.
- Sana bir özür borçluyuz.
- Size bir özür borçluyuz.
Ben herhangi bir mazeret istemiyorum.
Ben bahaneler üretmem.
- Özrün kabul edildi.
- Özür kabul edildi.
Sana yürekten bir özür borçluyum.
Özür dilemeni bekliyorum.
Özrün kabul edildi.
Tom özür diledi.
Tom özürü kabul etti.
Lütfen özürlerimi kabul et.
Mazeretlerini duymak istemiyorum.
Benim dilenecek bir özrüm var.
O, benim özrümü kabul etmedi.
Bana özür borçlusun.
Senin mazeretlerini dinlemekten bıktım.
- Tom'un mazeretlerinden bıktım.
- Tom'un bahanelerinden sıkıldım.
Senin özürlerini dinlemeyi reddediyorum.
Tom özürlerimi kabul etmedi.
Vicky'ye bir özür mektubu yazdım.
Daha fazla özürler işitmek istemiyorum.
Tom bana bir özür borçlu.
Yaptıklarının hiçbir bahanesi yoktur.
Tom Mary'ye bir özür borçludur.
Özür dilemeye gerek yok; Anlıyorum.
Onun gecikmesi için bir muazeret yok.
Özür dilemek istiyorum.
Benim hiçbir mazeretim yok.
ve birtakım konuda talimat almaktansa
Ben bir özür istemiyorum. Ben bir açıklama istiyorum.
Tom hiçbir mazeret beyan etmedi.
Sally bahaneler üretmeye devam etti ve köpeği suçladı.
Tom'un davranışı için mazeret yok.
Bu tür bir davranış için hiçbir gerekçe yoktur.
Onun gecikmesi için hiçbir bahane yok.