Examples of using "Scrivania" in a sentence and their turkish translations:
Bu masayı kullanıyorum.
Masanı kullanabilir miyim?
- Benim masamı kullanabilirsin.
- Masamı kullanabilirsin.
O şimdi masada.
Bu masa iyidir.
- Onu masamın üzerine koymayın.
- Onu masama koymayın.
Kitabı masanın üzerine koyun.
Onun masasındadır.
Bu masayı onun için alacağım.
Bu masa benim.
Masama geri gitmek istiyorum.
Onu masaya geri koy.
- Masama dayanmayın.
- Masama yaslanmayın.
Bu masayı taşımama yardım et.
Masanın üzerinde bir fan vardır.
Neden sıranın altındasın?
O, masayı sağa doğru kaydırdı.
Masanı olduğu gibi bırak.
Masanın üstünde sadece bir kitap vardır.
"Kitabın nerede?" "Masanın üzerinde"
Masa ahşaptan yapılmıştır.
O, masasında çalışıyor.
Tom masasında oturdu.
O, kitabı masanın üstüne koydu.
Tom masasına doğru yürüdü.
Tom masanın üzerine mürekkep döktü.
Bu masanın fiyatı üç yüz dolar.
Bu masa iyidir.
Masamı geri istiyorum.
O benim masamda.
Bu bir masa.
Tom kitabı masanın üstüne koydu.
Tom masasında öğle yemeği yiyor.
- Sıra tozla kaplı.
- Masa tozla kaplı.
Bu masa o masadan daha iyidir.
- Bu sırada o oturuyor.
- Bu masayı o kullanıyor.
Masa Meg için çok küçük.
Benim kitabım masanızın üstündedir.
Bu masa senin için çok küçük.
Çantan benim masanın üstünde.
Masam ahşaptan yapılmıştır.
Masanın altına madeni para yuvarlandı.
Tom kitabı masaya koydu.
Tom masanın üzerindeki kitabı gösterdi.
Masada bir kart var.
Mary sırada oturuyor.
Masanın üç çekmecesi var.
Masanın üzerinde yiyecek vardır.
Benim masam eski.
- Kitap sıranın üzerinde.
- Kitap sırada.
- Masanın üzerinde bir fan vardır.
- Masada bir vantilatör var.
Masanın üstünde bir kedi var.
- Bu benim masam.
- Bu benim sıram.
Tom masasında.
Ona masasını taşıması için yardım ettim.
Masadaki her kitap bana ait değil.
Masada bir kalem var mı?
Masanın altından bir kedi çıktı.
Hesap makinemi masamda bıraktım.
Masama geri dönsem iyi olur.
Tom masanın kenarına oturdu.
- Tom'un masasını taşımasına yardımcı oldum.
- Tom'un, kendi masasını taşımasına yardım ettim.
O, masanın üstündeki bir mektubu fark etti.
Masanın altında bir kedi var.
Masanın altında bir elma var.
Masa çekmecesi açık.
Kardeşim masasındadır.
Tom masasında oturuyor.
Sıranın üzerinde bir kitap duruyor.
Masanın üzerinde bir sözlük var.
Sıramda bir kitap var.
- Kedi masanın üzerinde oturuyor.
- Kedi masanın üstünde oturuyor.
Masanın üzerinde açık bir kitap var.
Bu Tom'un masasındaydı.
Ne kadar da ağır bir masa bu!
Masanın üstünde duran bir kitap var mıydı?
Tom masasında, değil mi?
Masamda çalışırken uykuya daldım.
- Masanın üstünde bir elma var.
- Masada bir elma var.
Masanın altından bir kedi çıktı.
Tom cep telefonunu masasına koydu.
Aradığın kitap benim sıramda.
Tom Mary'nin masasına bir zarf koydu.
Tom masasında öğle yemeğini yedi.
Masadaki para benimki değil.
Masanın altında hiç kitap var mı?
Masanın üstünde dans etme hakkında bir kitap var.
Tom masasında çalışıyor.
Masamı pencerenin yanına koydum.
Masanın üzerinde açık duran bir kitap var.
Bu masa benim için çok küçük.
Bu masa onun için çok küçük.
Bu masa onun için çok küçük.
Bu masa kaldırmak için çok ağırdı.
Bu masa çocuklar için tasarlanmıştır.
Bu masa bana 20.000 yene mal oldu.
Eğer istersen, masamı kullanabilirsin.
O çalışma masası Meg için çok küçük.
Tom'un masası son derece temiz.