Examples of using "Scordato" in a sentence and their turkish translations:
Unuttum.
Bir şey unuttun mu?
Onlar hakkında unuttum.
Onun hakkında unuttum.
Onun hakkında unuttum.
Seni aramayı unuttum.
Paramı unuttum.
O, sözünü unutmuş olmalı.
Bir şey unuttum.
Herhangi birini unuttun mu?
Bir şey unuttuk mu?
Tom ne unuttu?
Şemsiyesini unuttu.
Onları aramayı unuttum.
Bir şey unutmadığından emin misin?
O, ışığı kapamayı unuttu.
Ne yazmayı unuturum?
Tom'u unutmadım.
Bunu nasıl yapacağını unuttu.
İsmi unuttum.
Numaranı unuttum.
Paranızın üstünü unuttunuz.
Tom unuttu.
Ona söylemeyi unuttum.
Ben onu unuttum.
Onun hakkında neredeyse her şeyi unuttum.
Onu aramayı unuttum.
Ben şifreyi unuttum.
Tom onu unuttu.
Ben onu aramayı unuttum.
- Nerede olduğumu neredeyse unuttum.
- Neredeyse nerede olduğumu unuttum.
Onu unutmuşum.
Kalemimi unuttum.
Tom onu nasıl yapacağını unuttu.
Tenis raketimi trende bıraktım.
Anahtarlarımı unutmuş olmam mümkün.
Onların Ueno Hayvanat bahçesinde bir pandası var mı, unutuyorum.
Tom şemsiyesini unuttu.
Yeğenine hediyelik eşya almayı unuttuk.
Sana bir şey söylemeyi unuttum.
- Onun adını unuttum.
- Onun ismini unuttum.
Çantamı unuttum.
Gözlüğümü unuttum.
Sanırım birini unuttuk.
Bebek telsizini unuttum.
Tom asla unutulmayacak.
Kirayı ödemeyi unuttum.
Ona bir şey söylemeyi unuttum.
Ona bir şey söylemeyi unuttum.
Ben ne yaptığımızı unuttum.
Bugün ona telefon etmeyi unuttum.
Adresi unuttum.
Odada bir şey unuttum.
Bugün ona telefon etmeyi unuttum.
Ben o zamanı asla unutmadım.
Telefon numaranı unuttum.
Noel'in gerçek anlamını unuttun mu?
Ben Ketçap almayı unuttum.
Bir yastık satın almayı unuttum.
Okulumun nerede olduğunu unuttum.
Işığı kapatmayı unuttum.
Kitabı evde unuttum.
Of, anahtarlarımı unuttum.
Onu aramaya niyet etmiştim fakat aramayı unuttum.
Ne söyleyeceğimi unuttum.
Onu neredeyse unutuyordum.
Tom'a söylemeyi unuttum.
Neredeyse pasaportumu unutuyordum.
Bir kemer takmayı unuttum.
Onlara bir şey söylemeyi unuttum.
Neredeyse öğle yemeğimi unuttum.
Neredeyse şemsiyemi unuttum.
Tom nasıl okuyacağını unuttu.
"Kahretsin! Şemsiyemi trende unuttum." "Aptal!"
O, karısının doğum gününü unuttu.
İlk randevumuzu unutmadım.
Sana çocuk bakıcısının adını söylemeyi unuttum.
Söylemeyi unuttuğum bir şey var.
Tom sözünü unutmuş olmalı.
Tom doğum günümü unuttu.
Ben zarfın üzerine adresi yazmayı unuttum.
Lanet olsun! Pirinç almayı unuttum.
Tom bir şey unuttu.
- Aramayı unuttum.
- Telefon etmeyi unuttum.
Kalem kutumu evde unuttum.
Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
Tom neredeyse toplantıyı unutuyordu.
Kuralları unuttum.
- Bence unuttuğun bir şey var Tom.
- Sanırım bir şeyi unutuyorsun Tom.
Neredeyse bunu Tom'a vermeyi unutuyordum.
O, şemsiyeyi otobüste unuttu.
Kitabı unuttum.
Tom parasını neredeyse unutuyordu.
Tom pasaportunu yenilemeyi unuttu.
Tom bu yıl yine doğum günümü unuttu.
Neredeyse onun doğum günü olduğunu unutuyordum.