Examples of using "Riceve" in a sentence and their turkish translations:
O çok sayıda ziyaretçi alır.
O, yüksek bir maaş alır.
- O iyi bir aylık kazanıyor.
- Güzel bir maaş alıyor.
O yüksek bir maaş alır.
Tom çok yardım alır.
O, anahtarları alır.
Onu kim alır?
Bu oda fazla güneş almaz.
Tom oldukça iyi notlar alıyor.
O iyi bir maaş alır.
Tom Noel için asla bir şey almaz.
Tom arkadaşlarından çok yardım alır.
Bu oda biraz güneş ışığı alıyor.
Bu oda fazla güneş ışığı almıyor.
Sineğe nektar hediye ediliyor.
O yüksek bir maaş alır.
Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
Tom iyi maaş alıyor.
O, aylardır oğlundan bir mektup almadığı için endişeli.
Bu mesajı alınca ara.
Paketi aldığında bana bildir.
Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.