Translation of "Portava" in Turkish

0.057 sec.

Examples of using "Portava" in a sentence and their turkish translations:

- Portava sei scatole alla volta.
- Lui portava sei scatole alla volta.

O, bir seferde altı kutu taşıdı.

Tom portava gli occhiali.

Tom eskiden gözlük takardı.

Mi portava a scuola in macchina.

O beni bir arabayla okula getirdi.

Tom portava Mary nelle sue braccia.

Tom Mary'yi kollarında taşıdı.

Portava un cesto pieno di fiori.

Çiçeklerle dolu bir sepet taşıyordu.

Portava un ombrello sotto il braccio.

O, kolunun altında bir şemsiye taşıyordu.

La nostra squadra portava delle magliette rosse.

Ekibimiz kırmızı gömlekler giyiyordu.

Lei portava scarpe di colore marrone scuro.

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.

Mio padre mi portava qui quando ero bambino.

Ben bir çocukken babam beni buraya getirirdi.

Tom era sposato, però non portava un anello.

Tom evlendi fakat bir yüzük takmadı.

Mi diede tutto il denaro che portava con sé.

O, yanında taşıdığı bütün parayı bana verdi.

Il venditore ambulante portava un grosso carico sulle spalle.

Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.

John Wilkes Booth portava con sé un bloc-notes.

John Wilkes Booth bir dizüstü bilgisayar taşıdı.

- Lei portava scarpe di colore marrone scuro.
- Lei indossava scarpe di colore marrone scuro.

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.