Examples of using "Braccia" in a sentence and their turkish translations:
Kollarımı bırak!
Kollarını ört.
Kollarım yorgun.
Onun güçlü kolları var.
Kollarımı indirdim.
Tom kollarını kavuşturdu.
Tom kollarını kaldırdı.
- Benim kısa kollarım var.
- Kollarım kısa.
Her iki kolumu da kırdım.
Kollarımda öldü.
Onun çok güçlü kolları var.
O her iki kolunu da kırdı.
Kucağımda uyuyakaldı.
Tom her iki kolunu kırdı.
Onun kollarının sıcaklığını hatırlıyorum.
Tom, Mary'yi kollarına aldı.
Onun babası kollarında öldü.
Tom'un güçlü kolları var.
Kollarım şimdi iyi.
Yaşlı adam kollarını bağlamış oturuyordu.
Tom kollarını Mary'ye koydu.
Tom Mary'nin kollarında öldü.
babasının kollarından çekip alındı,
Bu kollarım için zorlu bir egzersiz olacak. Pekâlâ.
Kolunuz yetişmez.
Onun uzun kolları ve bacakları var.
Kolunu katlamış oturuyordu.
- Kollarında öldü.
- Onun kollarında öldü.
- O, onun kollarında öldü.
- O, kollarında öldü.
Tom Mary'yi kollarında taşıdı.
Tom'un kıllı kolları yok.
Mary rahibin kollarında öldü.
Bir polis, kollarını kavuşturarak izliyordu.
Kolları ve karnı kötü yaralanmıştı.
Kollarını onun beline doladı.
Ken kollarını indirdi.
Uzun kolları ve bacakları olan, çok uzun boylu ve ince idi.
Zack kolundaki sürekli spazmlarla 8 yıl geçirdikten sonra
Tom bir merdivenden düştü ve kollarının her ikisini de kırdı.
Kulak ve kollarındaki yaraların yanı sıra topallayarak yürüyor,
Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.
İyi tırmanış için bacaklarınızı kullanmalı ve kollarınızla da dengeyi ayarlamalısınız.
Küçük çocuk babasının kollarında kendini güvende hissetti.
Gözleriniz, Venüs de Milo'nun kolları kadar güzel.
Sen şimdiye kadar kollarımda tuttuğum en güzel kadındır.
Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.
; ve İtalya'da Novi Savaşı'nda kollarında ölen Joubert ile birlikteydi.