Examples of using "Patente" in a sentence and their turkish translations:
- Bir sürücü belgesine sahip misin?
- Sürücü belgeniz var mı?
- Şoför ehliyetiniz var mı?
Bir ehliyetin yok mu?
O, bir ehliyete sahip değildir.
Sürücü belgenin kullanım süresi doldu.
Ehliyetinizi görebilir miyim, lütfen?
- Ehliyetin yanında mı?
- Sürücü belgen var mı?
- Ahan da ehliyetim.
- İşte ehliyetim.
Tom ehliyetini kaybetti.
Ehliyetimi kaybettim.
Sürücü belgen yok mu?
Ehliyet almak istiyorum.
Tom'un ehliyeti var mı?
- Ben sonunda bir sürücü belgesi aldım.
- Sonunda ehliyet aldım.
Tom bir ehliyete sahip değil.
Bir araba sürmek için, bir ehliyete ihtiyacın var.
Tom'un şimdiye kadar bir ehliyet alacağını düşünüyor musun?
- Ben geçici bir ruhsat aldım.
- Ben geçici bir lisans aldım.
Sürücü belgenizi görebilir miyim, efendim?
Bir ehliyet almak beni mutlu ederdi.
- Tom'un bir ruhsatı var mı?
- Tom'un bir izin belgesi var mı?
- Gelecek hafta sürücü belgemin süresi dolacak.
- Ehliyetimin süresi gelecek hafta sona eriyor.
Tom'un bir ehliyeti olduğunu düşünmüyordum.
Tom ehliyetini almak istiyor.
Benim lisansım hâlâ askıda.
Benim lisansım askıya alındı.
Birisi benim sürücü belgemi çaldı.
Onun bir sürücü ehliyeti yok.
Bir araba sürmek için bir ehliyete sahip olmak gereklidir.
Annemin ehliyeti var, ama o araba sürmez.
Tom'un hiç sürücü ehliyeti olmadı.
- Tom bir ehliyet almak istediğini söylüyor.
- Tom, bir ehliyet almak istediğini söylüyor.
- Tom lisansını askıya aldırdı.
- Tom'un ehliyetine el konuldu.
Sanırım bir ehliyet almada çok az zorluk çekiyorsun.
Ehliyetime el konuldu.
Sürücü belgemi almaya gideceğim.
Ehliyet almak için halen çok küçüksün..
Kötü sürücülerin ehliyetleri onlardan alınmalıydı.
Tom bir ehliyet alamayacak kadar çok genç.
Bir ehliyetin olmadığına dair hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un ehliyeti bile yok.
Bir hafta önce lisansımın süresini uzattım.
Tom'un ehliyeti olmadığını biliyor muydun?
Tom bana bir ehliyetim olup olmadığını sordu.
Ehliyetinin olması bu iş için bir avantaj.
Benim ehliyetim üç yıl daha geçerli.
Tom ehliyet almak için yeterince yaşlı değil.
Tom, on üç yaşından beri ehliyetsiz araba kullanmakta.
Başarısız olmazsam, bu yıl ehliyetimi alabilirim.
Lütfen bana ehliyetini göster.
"Ehliyetim yanımda değil." "Sorun değil, ben süreceğim."