Examples of using "Nervi" in a sentence and their turkish translations:
- Bu ne cüret?
- Ne cesaret!
Senin sinirlerin bozulmuş.
O, gerçekten sinirlerimi bozuyor.
O çok fazla gergin.
- O gerçekten beni sinir ediyor.
- Gerçekten sinirlerimi bozuyor.
O, beni sinirlendiriyor.
Tom gerçekten sinirlerimi bozuyor.
Tom senin sinirini bozuyor, değil mi?
O, sinirlerimi bozuyor.
Tom benim sinirime dokunuyor.
O bir sinir krizinin eşiğinde.
Gürültü sinirlerimi bozuyor.
Tom benim sinirlerimi bozuyor.
Tom neredeyse cesaretini kaybetti.
Tom sinirimi bozmaya başlıyor.
O müzik onu sinirlendiriyor.
Tom çok sinirli gibi görünüyor.
Tom oldukça sinirli.
Gürültüler sinirimi bozuyor.
- Tom beni kızdırmaya başlıyor.
- Tom beni sinirlendirmeye başlıyor.
Davranışı gerçekten sinirlerimi bozdu.
Öyle bir adam sinirime dokunuyor.
Kalp atışı gibi bilinçaltı süreçleri kontrol eden sinirler
Keşke şu gürültü dursa. Sinirlerimi bozuyor.
Onun konuşma şekli sinirlerimi bozdu.
Tom bir sinir demeti.
Kalkan jetlerin sesi sinirimi bozuyor.
Tom sinir krizi geçirdi.