Examples of using "Liberi" in a sentence and their turkish translations:
Boşlukları doldurun.
Onları serbest bırak.
Biz özgür değiliz.
Onlar özgürler.
İki koltuk boş.
Özgürüz!
Siz bu öğleden sonra boş musunuz?
Onu serbest bırak.
Onu serbest bırak.
Tom sadece üç gün izin aldı.
İki üç gün izin alacağım.
Tom ve Mary özgürler.
Boş yeriniz var mı?
Gelecek hafta üç gün izinliyim.
Üzgünüm, hiç boş yerimiz yok.
Biz sonunda özgürüz.
Tom'u serbest bırak.
Biz tehlikede değiliz.
Onlar gitmekte özgürler.
çok fazla olduğunu anlamıyor.
Yarın akşam boş musun?
Lincoln köleleri serbest bıraktı.
Köleleri serbest bırak!
- Herkes iştirâk etmekte özgürdür.
- Herkes katkıda bulunmakta özgürdür.
Bütün öğrenciler üniversite kütüphanesini kullanmakta serbesttirler.
Dünyadaki en özgür toplumlarda bile biz özgür olamıyoruz.
Özgür olacaksın.
Otobüste boş koltuk olmadığı için bütün yol boyunca ayakta durdum.
Sen özgürsün.
Hayvanlara kafesten özgürlük.
Tom üç gün izin aldı.
Bu hafta sonu boş musun?
Çarşamba günü boş musun?
Ne zaman boş olacaksın?
Ne zaman boşsun?
- Şimdi boş musun?
- Şimdi müsait misin?
Salı günü boş musun?
Bu gece boş musun?
- Gidebilirsin.
- Gitmek için özgürsün.
Bu öğleden sonra boş musun?
- Pazartesi günü boş değil misin?
- Pazartesi günü serbest değil misin?
Benimle irtibat kurmaktan çekinme.
Yarın boş musunuz?
Bu arada, bu akşam boş musun?
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.
Bu odayı kullanabilirsin.
Gitmekte ya da kalmakta özgürsün.
Biri ile konuşmakta özgürsün.
Eve gitmekte özgürsün.
İşin yoksa, bana yardım et.
Yatımı kullanabilirsin.