Translation of "Lavoratori" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Lavoratori" in a sentence and their turkish translations:

- I lavoratori scioperano.
- I lavoratori stanno scioperando.

İşçiler grev yapıyorlar.

- Lavoratori del mondo, unitevi!
- Lavoratori di tutto il mondo, unitevi!

Dünyanın bütün işçileri, birleşin!

- I lavoratori hanno formato un sindacato.
- I lavoratori formarono un sindacato.

İşçiler bir birlik kurdu.

Lavoratori del mondo, unitevi!

- Dünyanın bütün işçileri, birleşin!
- Dünyanın işçileri, birleşin!

- I lavoratori dell'azienda sono andati in sciopero.
- I lavoratori dell'azienda andarono in sciopero.

Şirketteki işçiler greve gitti.

- Molti dei lavoratori morirono di fame.
- Molti dei lavoratori sono morti di fame.

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.

I lavoratori sono in sciopero.

İşçiler grevdeler.

- Autorizzo i miei lavoratori ad andarsene presto.
- Io autorizzo i miei lavoratori ad andarsene presto.

İşçilerimin erken ayrılmalarına izin veriyorum.

- Karl Marx ha detto: "Lavoratori di tutto il mondo, unitevi!"
- Karl Marx disse: "Lavoratori di tutto il mondo, unitevi!"
- Karl Marx ha detto: "Lavoratori del mondo, unitevi!"
- Karl Marx disse: "Lavoratori del mondo, unitevi!"

Karl Marx "Dünyanın bütün işçileri, birleşin!" dedi.

Ha aiutato 30 millioni di lavoratori.

30 milyon çalışanı etkiledi.

I cinesi sono dei grandi lavoratori.

Çinliler çok çalışkan bir halktır.

Quando i lavoratori devono scegliere tra

Çalışanlar hasta oldukları zaman, para kazanmak ve evde kalmak

General Motors ha licenziato 76.000 lavoratori.

- General Motors 76.000 çalışanını işten çıkardı.
- General Motors 76.000 çalışanı işten çıkardı.

Il contadino ha assunto cinque nuovi lavoratori.

Çiftçi beş yeni işçiyi işe aldı.

Tutti quegli uomini sono dei gran lavoratori.

Tüm erkekler çalışkandır.

I lavoratori erano orgogliosi del proprio lavoro.

İşçiler işleriyle gurur duyuyorlardı.

Che milioni di lavoratori in tutto il mondo

inanılmaz sıkıcı iş hayatına sahip olmasına

Tom è uno dei migliori lavoratori che abbiamo.

Tom, en iyi çalışanlarımızdan biri.

- I lavoratori sono arrabbiati.
- Gli operai sono arrabbiati.

İşçiler öfkeli.

L'azienda sfruttava i suoi lavoratori con una bassa retribuzione.

Şirket çalışanlarını düşük maaşlarla sömürdü.

Ai lavoratori viene pagato l'80% del precedente stipendio,

Çalışanlar, önceki maaşlarının %80’inin ödemesini alıyorlar

Regolamentano le forti corporazioni, o alzano i salari dei lavoratori.

ekonomik politikalar izleyebiliriz.

E noi siamo stati i lavoratori essenziali in tanti posti

çünkü bizler birçok yerde gerekli işçilerdik

Dopo che un'esplosione fece crollare una galleria, uccidendo molti lavoratori.

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

Le tedesche "Mittelstands" hanno tra i 50 e 200 lavoratori,

Gördüğünüz gibi, Alman alt şirketleri 50 ile 200 işçi çalıştırıyor.

Nella speranza che esse paghino lo stipendio ai loro lavoratori.

bağış ve kredi için tonla para ayırdı.

Il capo ha torturato i lavoratori con il suo criticismo.

Patron eleştirisiyle işçilere işkence yaptı.

E un elemento chiave sono i sindacati dei lavoratori di polizia.

ve bunun anahtar parçası ise polislerin sendikasıdır.

Se alcune connessioni si spezzano, e le imprese licenziano i lavoratori,

Eğer bazı bağlantılar koparsa ve bir işletme çalışanlarını işten çıkarırsa,

Le imprese hanno licenziato milioni di lavoratori nel giro di poche settimane,

İşletmeler, milyonlarca çalışanı Amerikan tarihinde görülmemiş hızda,

I lavoratori in sciopero hanno protestato contro la loro riduzione di stipendio.

Grev yapan işçiler ücretlerinin kesilmesini protesto etti.

Quindi anche con questo nuovo fattura, milioni di lavoratori nelle grandi catene nazionali

Yani bu tasarıyla bile, McDonalds, Walmart, Kroger ve Pizza Hut gibi

I lavoratori presso l'azienda di Tom stanno chiedendo una riduzione dell'orario di lavoro.

Tom'un şirketindeki işçiler daha kısa çalışma saatleri talep ediyorlar.

E le aziende di queste dimensioni impiegano solo circa il 20% dei lavoratori americani.

Ve Amerikalı çalışanların sadece yaklaşık %20'sinin çalıştırıldığı şirketler.

- I lavoratori sono contrari al nuovo piano.
- Gli operai sono contrari al nuovo piano.

İşçiler yeni plana karşı.

Ma negli Stati Uniti, un enorme numero di lavoratori deve affrontare una realtà molto diversa.

Fakat Birleşik Devletler'de, çok sayıda çalışan, çok farklı bir gerçekle yüzleşiyor.

- I lavoratori si sono riuniti per risolvere il problema.
- I lavoratori si riunirono per risolvere il problema.
- Gli operai si sono riuniti per risolvere il problema.
- Gli operai si riunirono per risolvere il problema.

İşçiler sorunu çözmek için birleştiler.

Ma anziché aspettare che i lavoratori vengano licenziati, il Regno Unito sta attuando qualcosa di diverso.

Fakat Birleşik Krallık, çalışanların kovulmasını beklemek yerine, farklı bir şey yapıyor.

- Milioni di lavoratori hanno perso il loro impiego.
- Milioni di operai hanno perso il loro impiego.

Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.

Negli ultimi anni, i lavoratori del settore terziario hanno richiesto nuove leggi sul congedo di malattia retribuito

Son yıllarda, hizmet sektörü çalışanları ülke çapındaki şehir ve eyaletlerde

- Autorizzano i lavoratori musulmani ad andarsene prima durante il Ramadan.
- Loro autorizzano i lavoratori musulmani ad andarsene prima durante il Ramadan.
- Autorizzano gli operai musulmani ad andarsene prima durante il Ramadan.
- Loro autorizzano gli operai musulmani ad andarsene prima durante il Ramadan.

- Müslüman işçilere Ramazan ayında erken çıkma izni verdiler.
- Müslüman çalışanlara Ramazan ayında erken çıkış izni veriyorlar.