Examples of using "Fragile" in a sentence and their turkish translations:
Bu vazo kırılgan.
Bu vazo çok kırılgan.
Ben asla kırılgan olduğumu söylemedim.
ve bu kırılgan ekosistemi koruyor.
Leyla'nın hayatı kırılgandı.
devasa bir topu çevreleyen narin bir şey.
Büyükannem giderek unutkan ve kırılgan oluyor.
Bu güzel, kırılgan uygarlık draması.