Translation of "Flusso" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Flusso" in a sentence and their turkish translations:

- C'è del carbone nel flusso.
- C'è un po' di carbone nel flusso.

Derede biraz kömür var.

L'infezione ha raggiunto il flusso sanguigno.

Enfeksiyon kan dolaşımına ulaştı.

Questo viene riassorbito nel loro flusso sanguigno

gaz, kan dolaşımları tarafından yeniden emiliyor

Il flusso di questo fiume è veloce.

Bu nehrin akış hızlıdır.

Questo è un flusso di lavoro normale.

Bu normal bir iş akışıdır.

Gli immigrati entrarono nel paese in un flusso costante.

Göçmenler sürekli bir akış içinde ülkeye giriş yaptılar.

Cerca di controllare il flusso d'acqua girando la valvola.

Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.

- I miracoli esistono davvero, ma semplicemente non li notiamo nel flusso degli eventi.
- I miracoli esistono veramente, ma semplicemente non li notiamo nel flusso degli eventi.

Mucizeler meydana gelir, sadece biz olayların akışı içerisinde onların farkına varmayız.