Examples of using "Tuoi" in a sentence and their turkish translations:
Çabalarını takdir ediyorum.
"Hepsi senin.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
Biz senin arkadaşınız, Tom.
Kendi işinle ilgilen.
Sen kendi işine bakmalısın.
Bütün bu kitaplar senin mi?
Kendi işine bakmalısın.
Anne babana sık sık yazar mısın?
İşin nasıl gidiyor?
Senin gözlerini beğeniyorum!
Bagajın nerede?
- Çocuklarına sarılıyor musun?
- Çocuklarını kucaklar mısın?
İlacın nerede?
Öğretmenleriniz nasıldı?
Bana rüyalarından bahset, Tom.
Oyuncaklarını bir kenara koy.
Artık sırlarını biliyorum.
Biz senin annen ve baban değiliz.
- Arkadaşların nerede uyuyacak?
- Arkadaşlarınız nerede uyuyacak?
Anne-babana benden selam söyle.
öncelikle çalışanlarınızla ilgilenmelisiniz.
Düşünceleriniz için bir peni.
Senin saçın altın gibi parlıyor.
Dün ebeveynlerine rastladım.
Gözlerin yıldızlar gibi.
Çocuklarınızı görmek istemiyor musunuz?
İlkelerine uyarak yaşamalısın.
Arkadaşlarınızı yanınızda getirin.
Ebeveynlerinize karşı nazik olun.
Onlar seninki, Tom.
Gözlüğünü nerede çıkardın?
Hiç kimse senin kitaplarını istemez!
Ben senin her iki çocuğunu da tanımıyorum.
Çocuklarına Esperanto öğretmek istiyor musun?
Senin duygularını incitmek istemiyorum.
Hayallerinden asla vazgeçme.
Kedilerinle konuşur musun?
Bu gece çocuklarına bakacağım.
Şimdiye kadar anne ve babana söyledin mi?
Çocuklarını seninle birlikte getir.
Belirtileriniz tam olarak neler?
Saçın çok güzel.
Tom, bu kitapların hepsi senin mi?
Hayallerin gerçekleşti.
Gözlerini görmek istiyorum.
Japonca derslerini daha sıkı çalışmak zorundasın.
Kendi işine bak.
Ailenle birlikte mi yaşıyorsun?
- Gözlerin bana yıldızları hatırlatıyor.
- Gözleriniz bana yıldızları hatırlatıyor.
Hayallerini okumak hoşuma gitti.
Gözlüğün yere düştü.
Arkadaşlarını özlediğini biliyorum.
Sen bahçe aletlerini nerede tutuyorsun?
Çocukların nerede okula gider?
Arkadaşların senin hakkında ne düşünürlerdi?
Arkadaşların senin hakkında endişeli.
Güçlü yönleriniz nelerdir?
Sen ve arkadaşların davetlisiniz.
Notların hakkında seninle konuşmak istiyorum.
Saçlarınla oynamayı bırak.
Tom çocukları hakkında kaygılıydı.
Tom senin yerinde olmadığı için memnun.
ve bilgisayarınıza girmekle sizi tehdit ediyorsa
Bu kitap ve giysilerin hepsi senin.
Tom senin kurabiyelerini severdi.
Aşk rüyalarında bile onu görmektir.
Senin saçın benimkinden daha uzun.
Yanında çocuklarının resimleri var mı?
İngilizce ödevini daha bitirmedin mi?
Yorumlarınız benim için her zaman çok yardımcıydı.
Tüm dikkatinizi görevlerinize ayırın.
Çocuklarına iyi örnek göstermelisin.
Bunlar senin mi, Tom?
"Ev ödevini yaptın mı?" "Hiç ev ödevim yok."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "İtalyan."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Yunan."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Fransız."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "İngiliz."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Alman."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "İskoç."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "İrlanda."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "İzlanda."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Etiyopya."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Fin."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Norveç."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Danimarka."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "İsveç."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Litvanya."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Estonya."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Letonya."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Belçika."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Arnavut."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Fas."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Tunus."