Translation of "Riparo" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Riparo" in a sentence and their turkish translations:

- Riparo radio rotte.
- Io riparo radio rotte.

Ben bozuk radyoları onardım.

- Siamo avanzati al riparo dell'oscurità.
- Siamo avanzate al riparo dell'oscurità.
- Avanzammo al riparo dell'oscurità.

Karanlığın örtüsü altında yol aldık.

- Riparo computer quasi ogni giorno.
- Io riparo computer quasi ogni giorno.
- Riparo dei computer quasi ogni giorno.
- Io riparo dei computer quasi ogni giorno.

Ben hemen hemen her gün bilgisayar tamir ederim.

Calore, cibo e riparo.

Sıcaklık, yiyecek... ...ve güvenlik.

I cuccioli cercano riparo nei numeri.

Genç yavrular birlik olarak yol almaya çalışıyor.

- Come lo fisso?
- Come lo riparo?

Onu nasıl tamir ederim?

Questo è davvero un bel riparo naturale.

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

Mi serve qualcosa che mi dia riparo.

Bana koruma sağlayacak bir şeye ihtiyacım olacak.

Mi serve qualcosa che mi dia riparo.

Bana koruma sağlayacak bir şeye ihtiyacım olacak.

È ora che le creature notturne trovino riparo.

Gececi yaratıkların güvenli yuvalarına dönme vakti.

Si sta facendo tardi, bisogna pensare a un riparo,

Pekâlâ, artık geç oluyor, sığınağı düşünmemiz gerek.

Sono al riparo, fuori dal vento, lontano dal cattivo tempo

Sığınaktayım, rüzgâr almıyorum, kötü havadan korunuyorum

Cosa scegliamo? Il riparo nella roccia o facciamo un igloo?

Peki ne yapacağız? Kayayı mı kullanacağız, iglo mu yapacağız?

Ok, si sta facendo tardi. Dobbiamo pensare a un riparo.

Pekâlâ, artık geç oluyor. Sığınağı düşünmemiz gerek.

Pronta per fare da riparo aspettando che il sole tramonti.

ve artık buraya sığınıp güneşin tam olarak batmasını bekleyebiliriz.

Questo precario riparo dovrebbe bastare per proteggerli dal pericolo dell'oscurità.

Bu riskli dinlenme yeri jeladaları karanlığın tehlikelerinden korumaya yeterli olacaktır.

Un buon riparo è il solo modo per sopravvivere agli elementi.

Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.

È ideale per rettili e simili per trovare riparo dal caldo.

Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.

L'architettura è l'arte di costruire un riparo per gli esseri umani.

Mimari, insanların barınabileceği bir yer oluşturma sanatıdır.

Un futuro in cui le città offrono riparo alla fauna selvatica non solo di notte, ma anche di giorno?

Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.