Translation of "Cercano" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Cercano" in a sentence and their turkish translations:

- Tutti cercano la felicità.
- Cercano tutti la felicità.

Herkes mutluluk peşinde.

Loro cercano la felicità.

Onlar mutluluğun peşindeler.

E cercano un obiettivo diverso.

Farklı bir hedef peşindeler.

Persino i fascisti cercano una comunità,

Faşistler bile topluluk arayışında,

I cuccioli cercano riparo nei numeri.

Genç yavrular birlik olarak yol almaya çalışıyor.

- A nessuno piacciono le puttane che cercano delle attenzioni.
- A nessuno piacciono le troie che cercano delle attenzioni.
- A nessuno piacciono le zoccole che cercano delle attenzioni.

- Hiç kimse, tüm ilgiyi üzerinde toplamaya çalışan tiplerden hoşlanmaz.
- Hiç kimse gösteriş düşkünlerini sevmez.

Dall'altra hai gli artisti che cercano finanziamenti,

Diğer yandan finansman arayan sanatçılar

Alcuni neri cercano delle soluzioni più radicali.

Bazı Siyahiler daha radikal çözümler arıyor.

Molti studenti cercano un lavoro part-time.

Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.

Cercano di risolvere i problemi della città.

Şehir problemlerini çözmeye çalışıyorlar.

Ma più spesso, di strane domande che cercano risposta:

Ama çoğunlukla, cevaplara meydan okuyan komik sorularla:

- Cercano una casa dove abitare.
- Stanno cercando una casa in cui vivere.

Yaşamak için bir ev arıyorlar.

I pipistrelli vampiro sono attivi soprattutto nelle notti più buie. Cercano il sangue nell'oscurità.

Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.

...vogliono fuggire, ma a volte cercano di causare dei danni, gli attacchi sono il risultato.

kaçmak isterler ama bazen gitmeden biraz zarar vermek isterler. Saldırılarda bunu görüyoruz.

- Alcune persone perseguono solo il piacere.
- Alcune persone cercano solo il piacere.
- Alcune persone ricercano solo il piacere.

Bazı insanlar sadece zevklerinin peşine düşerler.

- Ogni volta che le sigarette salgono di prezzo, molte persone cercano di smettere di fumare.
- Ogni volta che le sigarette salgono di prezzo, molte persone provano a smettere di fumare.

Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.

Un'impronta di carbonio è la quantità di inquinamento da anidride carbonica che produciamo come risultato delle nostre attività. Alcune persone cercano di ridurre la loro impronta di carbonio perché sono preoccupate per il cambiamento climatico.

Bir karbon ayakizi bizim faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ürettiğimiz karbondioksit kirlenmesinin miktarıdır. Bazı insanlar iklim değişikliğinden endişeli olduğu için karbon ayakizlerini azaltmaya çalışıyorlar.