Examples of using "Chiese" in a sentence and their turkish translations:
Filipinli "Sen Avustralya'lı mısın?" diye sordu.
Sürücü bana hangi yola gideceğimizi sordu.
O, evin yerini sordu.
Ona nerede yaşadığını sordu.
"Kedi? ", yaşlı adam merak etti.
O bana nereye gideceğimi sordu.
Nereye gittiğimi sordu.
Ayinler klise de yapıldı.
Tom nerede olduğunu sordu.
"Saat kaç?" diye o merak etti.
- O para istedi.
- O parayı istedi.
O çok para istedi.
Tom Mary'ye meşgul olup olmadığını sordu.
Hollanda'da bakım ve refakate ihtiyaç duyan insanları
Ama orada insanlar bana,
Öğrencilere sessiz olmalarını söyledi.
Ona hiç kimse sormadı.
Tom Mary'ye daha sonra ne yapacağını sordu.
Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.
Tom parasını geri istedi.
Tom ne sordu?
Tom bana tuvaletin nerede olduğunu sordu.
- Böyle olmasını Tom istedi.
- Bunu Tom istedi.
O daha fazla para istedi.
O yiyecek istedi.
O bir bira istedi.
O benden yardım istedi.
Çok susamıştı ve biraz su istedi.
O, balığı nasıl pişireceğini sordu.
erkek arkadaşım olup olmadığını sordu.
Hiç kimse sormadı.
Tom Mary'ye ne kadar ödediğini sordu.
Tom, Mary'ye büyükannesini sordu.
Tom Mary'ye neden gülümsediğini sordu.
Tom Mary'ye John'un nerede olduğunu sordu.
Tom Mary'ye John'un nerede yaşadığını sordu.
Tom Mary'ye nereye gittiğini sordu.
Tom bana babamın nerede olduğunu sordu.
Benim dans etmemi istedi.
Tom biraz daha para istedi.
Tom hiçbir şey istemedi.
Tom daha fazla kahve istedi.
Tom bir kalem istedi.
O benim dans etmemi istedi.
- Karima Marie'ye köpeğin nerede olduğunu sordu.
- Kerime, Meryem'e köpeğin nerede olduğunu sordu.
Tom Mary'ye niçin çok kızgın olduğunu sordu.
Kimse bana sormadı.
O, generalden emrini geri almasını istedi.
Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.
Tom Mary'den telefona cevap vermesini rica etti.
Tom Mary'den onu yapmayı durdurmasını istedi.
Tom Mary'nin onu yapmamıza yardım etmesini istedi.
Tom Mary'den kapıyı kapatmasını istedi.
Tom Mary'ye yürümeyi sevip sevmediğini sordu.
O affımı rica etti.
Daha iyi bir ücret talep etti.
O ona yardım etmemi rica etti.
Merhamet için yargıca yalvardı.
O birkaç tane uygun soru sordu.
O benim tavsiyemi istedi.
O, ona yardım etmemizi rica etti.
O annemin halini hatırını sordu.
O benim istifamı istedi.
Yardımımı istedi.
O, ona onunla evlenmesini rica etti.
Simone "Nasılsın? İyi mi?" diye sordu.
Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.
Kiliseler haritada haçlarla belirlenir.
Tom Mary'nin soyadının ne olduğunu merak ediyordu.
O, bana bir soru sordu.
Tom bir mesaj istedi.
Tom beni görmek istedi.
Tom nedenini sordu.
Tom hiç istemedi.
Annemi sordu.
- Birisi Texsas hakkında soru sordu.
- Birisi Teksas hakkında sordu.
Tom Mary'ye Boston'da bulunup bulunmadığını sordu.
Tom bir indirim istedi.
Tom, Mary'den ne ifade ettiğini açıklığa kavuşturmasını istedi.
Tom bizden yardım istedi.
Öğrenci "daha önce bir yerde karşılaştık mı" diye sordu.
Tom Mary'ye hazır olup olmadığını sordu.
Tom kalmamı istedi.
söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:
Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için
Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.
Avukat yargıca suçlananların yaşlarını göz önünde tutmasını rica etti.
Hiç kimse Mary'yi sormadı.
Tom Mary'nin John için bir hediye almasını istedi.
Tom Mary'ye hangi şarabı daha çok sevdiğini sordu.
O, ondan istemeyeceği için onun onunla evlenmesini istedi.
Tom Mary'ye onun Boston'daki yeni işi hakkında soru sordu.
Tom Mary'nin hafta sonunu nerede geçirdiğini merak etti.
Tom Mary'ye kravatı hakkında ne düşündüğünü sordu.
Tom, Mary'nin kapıyı kilitlemesini istedi.
O biraz para istedi.