Examples of using "Cercò" in a sentence and their turkish translations:
Akıntıya karşı yüzmeye çalıştı.
Tom sakinleşmeye çalıştı.
Tom, Mary'ye yardım etmeye çalıştı.
Tom sakin kalmaya çalıştı.
Tom Mary'yi yakalamaya çalıştı.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
O anahtarı aradı.
O, onu teselli etmeye çalıştı fakat o ağlamaya devam etti.
Anahtarı aradı.
Tom korktu ve gitmeye çalıştı.
Nehri yüzerek geçmeye çalıştı.
Yorgun olmasına rağmen, işi bitirmeye çalıştı.
Tom babasının arkasında saklanmaya çalıştı.
Tom Mary'yi John'a yardım ettirmeye çalıştı.
Tom Mary'nin orduya katılmasını engellemeye çalıştı.
Tom her yerde Mary'yi aradı.
Tom beni durdurmaya çalıştı.
Tom anahtarı aradı.
Tom terk etmeye çalıştı.
Tom kendini savunmaya çalıştı.
Tom gülümsemeye çalıştı, ama yapamadı.
Beş saat onları aradı.
Ölen adam bir şey söylemeye gayret etti ama söyleyemedi.
Ayak parmaklarıyla anahtarlarını almaya çalıştı.
Tom tarafsız olmaya çalıştı.
Tom, Mary'yi kurtarmaya çalıştı.
Tom Mary'yi John'un partisine gitmesi için ikna etmeye çalıştı.
Tom Mary'yi John'la konuşmaktan vazgeçirmeye çalıştı.
Tom listede adını aradı.
Tom kalabalık ile uyumlu olmaya çalıştı.
Kendini öldürmeye çalıştı.
O beni baştan çıkarmaya çalıştı.
Tom dengesini yeniden kazanmaya çalıştı.
O yardım etmeye çalıştı.
Tom Mary'nin dikkatini çekmeye çalıştı.
Tom bıçağını gizlemeye çalıştı.
Tom gerçeği saklamaya çalışmadı.
Tom hayal kırıklığını gizlemeye çalıştı.
- Tom gülüşünü saklamaya çalıştı.
- Tom tebessümünü gizlemeye çalıştı.
Arabasının anahtarı için çantasını aradı.
Biri onları zehirlemeye çalıştı.
Birisi onları öldürmeye çalıştı.
Kimse onlara yardım etmeye çalışmadı.
Tom intihar etmeye çalıştı.
Dan kendini boğmaya çalıştı.
Tom beni korumaya çalıştı.
Tom konsantre olmaya çalıştı.
Tom direnmeye çalıştı.
Tom uyumaya çalıştı.
Biri onu öldürmeye çalıştı.
Birisi onu öldürmeye çalıştı.
Kimse bize yardım etmeye çalışmadı.
Tom beni savunmaya çalıştı.
Tom bana rüşvet vermeye çalıştı.
Tom müdahale etmeye çalıştı.
O ona bakmamaya çalıştı.
Ona bakmamaya çalıştı.
O, barış getirmek için çalıştı.
O, pencereyi açmaya çalıştı.
Hiç kimse Tom'a yardım etmeye çalışmadı.
Tom esnememeye çalıştı.
Birisi Tom'u öldürmeye çalıştı.
Tom Mary'yi uyarmaya çalıştı.
Tom, Mary'yi uyandırmaya çalıştı.
Tom Mary'yi aldatmaya çalıştı.
Linda, Dan'i baştan çıkarmaya çalıştı.
Tom Mary'nin gözünü korkutmaya çalıştı.
Tom, Mary'yi etkilemeyi denedi.
Tom uyanık kalmaya çalıştı.
Tom bana bir şey söylemeye çalışıyordu.
Tom Mary'yi taklit etmeye çalıştı.
Tom direnmeye çalışmadı.
Tom çok fazla şey yapmaya çalıştı.
Tom, Mary'yi teselli etmeye çalıştı.
Tom, Mary'yi öldürmeye çalıştı.
Tom öksürmemeye çalıştı.
Fadıl, Leyla'yı durdurmaya çalıştı.
Tom, Mary'yi görmezden gelmeye çalıştı.
O, Fransızcaya hakim olmaya çalıştı.
Fransızca öğrenmek için gayret etti.
Kestirerek uykusuzluğunu gidermeye çalıştı.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.
Tom Mary'yi suya itmeye çalıştı.
Birisi Tom'u vurmaya çalıştı.
- Tom, Mary'yi mutlu etmeyi denedi.
- Tom, Mary'yi mutlu etmeye çalıştı.
Tom Mary'ye bakmamaya çalıştı.
Tom sorunu görmezden gelmeye çalıştı.
Dan kanıtı yok etmeye çalıştı.
Tom bir gülümsemeyi saklamaya çalıştı.
Tom işleri değiştirmeye çalıştı.
Tom Mary ile konuşmaya çalıştı.
Sami babasını öldürmeye çalıştı.
Tom gerçeği saklamaya çalıştı.
Tom öfkesini dizginlemeye çalıştı.
Tom birinin dikkatini çekmeye çalıştı.
Tom, Mary'ye her şeyi anlatmaya çalıştı.
Tom, Mary'yle arkadaş olmaya çalıştı.
Tom korkusunu gizlemeye çalıştı.