Examples of using "Bob" in a sentence and their turkish translations:
Bana Bob diyebilirsin.
Bob yemek pişirebilir.
Bob onu tekrar gördü.
Bob, bir vaiz oldu.
Bob benim arkadaşım.
Bob'un yardımını istedim.
Bu sabah Bob'ı gördüm.
Bob benim arkadaşım.
Bob bir papaz oldu.
Tekrar görüşene kadar, Bob ve Nora.
O Bob'lara gidiyor.
- Bob iyi mi?
- Bob haklı mı?
- Ben size Bob diyebilir miyim?
- Sana Bob diyebilir miyim?
Biz Robert'a Bob dedik.
- Onlar bana Bob diyorlar.
- Onlar bana Bob derler.
Bob demliği su ile doldurdu.
- Bob çok mutlu idi.
- Bob çok mutluydu.
Bob bana yardımcı oldu.
Bob ve Nora, hoşça kalın.
Bob bir çocuk olduğu için Boston'da yaşadı.
Bob gelene kadar başlamayacağız.
Bob'la tenis oynadım.
- Bu sefer Bob'un kazanma olasılığı yüksek.
- Bu sefer Bob muhtemelen kazanacak.
Bob'ın odasında bir sürü kitap var.
Bob ve Tom erkek kardeştirler.
Bob bir mühendis oldu.
- Bob okulda popüler.
- Bob okulda popülerdir.
Evet, Bob bana yardım etti.
Bob buraya geldi, değil mi?
- Bob sevimli bir kişidir.
- Bob kibar bir kişidir.
- Bob nazik bir insandır.
Bob, kaya gibi yüzüyor.
Bob genellikle saat onda yatmaya gider.
Bob bir kaza geçirmiş olmalı.
Bob anne ve babasına nadiren yazar.
Bob eve çok geç geldi.
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
Bob geldiğinde, biz toplantıya başlayacağız.
Bob'ın sınavı geçeceğinden eminim.
Bill, Bob'tan daha hızlı koşar.
Bob çaydanlığı suyla doldurdu.
Bob altıda evde olacak.
Bu Bob'ın kitabı mı?
Bob da bir araba sürebilir.
Amcanız Bob, akşam yemeği için bize davet etti.
Bob'un Japonya'ya ne zaman geldiğini bilmiyorum.
Bob öfkesini kontrol edemedi.
Bob planı kabul etmedi.
Bob bana ayda bir kez yazar.
Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.
Duvarda Bob'un bir portresi var.
Bob bir muhatap arıyordu.
Bob, tüm sorulara cevap verebilir.
O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Bob sadece gitar değil aynı zamanda flüt de çalar.
Bob bir lise öğrencisi iken utangaçtı.
Bob'ın babası bir kızlar okulunda öğretmenlik yapar.
Favori Bob Dylan şarkınız nedir?
Bob, Mary ile bir yılı aşkın bir süredir nişanlıdır.
Bob sadece gitar değil fakat aynı zamanda flüt de çalar.
Bütün gece içtikten sonra, Bob deliksiz uyudu.
Bob son treni kaçırdı ve bir taksiye binmek zorunda kaldı.
Bob, bizim sınıfta İspanyolca konuşabilen tek öğrenci.
Bob çok çekingendir ve kızlarla sohbet ederken kızarır.
Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.