Examples of using "Tudomást" in a sentence and their turkish translations:
Ben sadece Tom'u görmezden geliyorum.
Tom acıyı görmezden gelmeye çalıştı.
Ağrıyı görmezden gelmeye çalış.
Onu görmezden gelirsem, uzaklaşacak.
Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim?
O, o zengin oluncaya kadar onu görmezden geldi.
Hiç kimse bilmeyecek.
O onu bütün gün görmezden geldi.
Onu görmezden gel.
Tom ne olduğunu asla bilmeyecek.
Bence Tom'u görmezden gelmelisin.