Examples of using "Nyújtani" in a sentence and their turkish translations:
Tazmin etmeye çalışıyorum.
Ona hemen yardım etmek zorundayız.
Her şeyde elimden geleni yapacağım.
Eğer onu yaparsan komik görüneceksin.
Biri egzersiz öncesi ve sonrası gerinmeli.
Amacımız hem insanları bu program hakkında eğitmek
bunu yerde kesmek zorunda kaldım ve ülkelerin kötü görünmemesi için büyük bir çaba harcadım.
Bana yardım edebileceğini umuyordum.
Tom, Mary'nin elini sıkmayı reddetti.