Examples of using "Nézte" in a sentence and their turkish translations:
Onun dansını izledi.
Aynada kendine bakıyordu.
Tom köpeğine baktı.
John resme baktı.
Fimi izlemeye gitti
Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu.
Mary arabayla uzaklaşırken Tom izledi.
Dan, penceresinden Linda'nın evine baktı.
Onun çalışmasını izledi.
O, aynadaki yansımasına baktı.
Tom patencilerin buzun üzerinde kaydığını izledi.
Tom yağmuru seyrederken hüzünlü bir parça dinledi.
O onu bütün gün görmezden geldi.