Examples of using "Szemébe" in a sentence and their turkish translations:
Doğrudan doğruya onun gözlerine baktı.
Ben Tom'un gözlerine baktım.
O onun gözlerine baktı.
Tom'un gözlerinde gözyaşları vardı.
Onun gözlerine son derece içten baktı.
O, doğrudan onun gözüne baktı.
Tom'un gözlerinde sabun var.
Ölümden korkmam.
Bu sözler onun gözlerinden yaş getirdi.
Birinin elini sıktığında, onun gözlerinin içine bakmalısın.
Tom May'nin gözlerine derinden baktı ve gülümsedi.
Gözyaşları Mary'nin gözlerini doldurdu.
Tom ellerini Mary'nin omuzlarına koydu ve derinden onun gözlerine baktı.
O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.
Otizmli kişiler, birisiyle konuşurken çoğu zaman göz teması kurmazlar.