Examples of using "Képtelenség" in a sentence and their turkish translations:
İmkansız!
O fiziksel olarak imkansızdır.
O saçma olurdu.
Bu şartlar altında çalışmak imkansız.
Bunun saçma olduğunu biliyorsun.
İstediğin mümkün değil.
O kadar kötü bir tat ki kelimelerle tarif edilemez
Bunu kelimelerle tasvir etmek olanaksızdır.
Benim için olanaksız.
Dinozor yumurtaları mı? İmkansız. Bu hayvanlar çoktan tükenmişler.