Examples of using "Képtelenek" in a sentence and their turkish translations:
Buna inanamıyorlar.
Henüz bu yetiye sahip değiliz.
Henüz karmaşık düşüncelerin şifrelerini çözemesek de
Demokratlar haysiyetiyle kaybedemiyor gibi görünüyor.
çünkü ben onlara çözülmesi imkansız görünen bir problemin uzmanıyım:
Seni durduramazlar.
Kendilerine yardımı dokunamayanlara yardım edin.
Hakikat şu ki, grup üstünlük taslayan üyelerle dolu ve bunu yetiştikleri ortamdan edindikleri için üstlerinden atamıyorlar.