Translation of "Foglak" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Foglak" in a sentence and their turkish translations:

Figyelni foglak.

Seni izliyor olacağım.

Tanítani foglak.

Sana öğreteceğim.

Mindig szeretni foglak.

Seni her zaman seveceğim.

Meg foglak hívni.

- Ben sizi tedavi edeceğim.
- Size ısmarlayacağım.

Haza foglak vinni.

Seni eve götüreceğim.

Meg foglak tanítani.

Size öğreteceğim.

Szabadon foglak engedni.

- Seni serbest bırakacağım.
- Seni azat edeceğim.

A szavadon foglak.

Senin sözüne inanacağım.

Nem foglak zavarni.

- Seni rahatsız etmeyeceğim.
- Seni rahatsız etmeyecem.

Boldoggá foglak tenni.

Ben seni mutlu edeceğim.

Nem foglak elfelejteni.

Seni unutmayacağım.

Nem foglak elhagyni.

Seni terk etmeyeceğim.

Nem foglak megítélni.

Seni yargılamayacağım.

Folyamatosan tájékoztatni foglak.

Seni bilgilendireceğim.

Magadra foglak hagyni.

Seni yalnız bırakacağım.

Mindenhová követni foglak.

Seni her yerde takip edeceğim.

Nem foglak megölni.

Seni öldürmeyeceğim.

Sosem foglak szeretni.

Seni asla sevmeyeceğim.

- Várni fogok rád.
- Várni foglak téged.
- Meg foglak várni.

Seni bekleyeceğim.

El foglak kapni, Tom.

Seni alacağım, Tom.

Be foglak mutatni Tominak.

Seni Tom'a tanıtacağım.

Azonnal haza foglak engedni.

Hemen eve gitmene izin vereceğim.

Meg foglak találni, Charley.

Seni bulacağım, Charley.

Nem foglak cserben hagyni.

- Seni yüzüstü bırakmayacağım.
- Yüzünü kara çıkarmayacağım.
- Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.

- Szólni fogok neked.
- Értesíteni foglak.

Size bildireceğim.

- Várni fogok rád.
- Várni foglak.

Senin için bekleyeceğim.

- Megvédelek.
- Meg foglak védeni téged.

Seni koruyacağım.

És most meg foglak ölni.

Şimdi seni öldürmek zorunda kalacağım.

Mindig a szívemben foglak hordozni.

Seni her zaman kalbimde taşıyacağım.

Tudtam, hogy vele foglak megtalálni.

Seni onunla birlikte bulacağımı biliyordum.

- Most megöllek.
- Meg foglak ölni.

Seni öldüreceğim.

El foglak vinni a szánomon.

- Seni kızağımla götüreceğim.
- Seni kızağımda gezdireceğim.

Fel foglak hívni mielőtt elmegyek.

Ayrılmadan önce seni arayacağım.

Ha őszinte vagy, fel foglak bérelni.

Eğer dürüstsen, seni işe alacağım.

- Majd később találkozunk?
- Látni foglak később?

Daha sonra sizi görecek miyim?

Tudom, hogy cserbenhagytalak, de kárpótolni foglak.

Sizi hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum fakat bunu telafi edeceğim.

- Nem foglak zavarni.
- Nem fogom zavarni önt.

Seni rahatsız etmeyeceğim.

Azt hittem, már soha nem foglak látni.

Seni hiç görmeyeceğimi sanıyordum.

Kárpótolni foglak a kárért, amit az autódnak okoztam.

Arabana yaptığım hasarı telafi edeceğim.

- Fel foglak jelenteni.
- Feljelentelek!
- Hivatalos panaszt nyújtok be ellened.

Seni ihbar edeceğim.

- Remélem, hogy hamarosan látlak.
- Remélem, hogy látni foglak hamarosan!

- Seninle yakında tekrar görüşeceğimizi umuyorum.
- Çok geçmeden seni tekrar görmeyi umuyorum.
- Yakında seni tekrar görmeyi umarım.

- Soha nem fogom hagyni, hogy elmenj.
- Soha nem foglak elengedni.

Asla seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.

- Húsz perc múlva újra hívlak.
- Vissza foglak hívni húsz perc múlva.

Yirmi dakika içinde tekrar arayacağım.

- Azért se megyek hozzád.
- Nem foglak elvenni.
- Mi nem leszünk házasok.

Seninle evlenmeyeceğim.

- Csak azt akarom, hogy tudd, nem foglak a bajban egyedül hagyni.
- Szeretném, ha tudnád, hogy nem hagylak magadra.

Sadece sizi hayal kırıklığına uğratmayacağımı size bildirmek istedim.