Translation of "Tanítani" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Tanítani" in a sentence and their turkish translations:

Tanítani foglak.

Sana öğreteceğim.

Szeretek tanítani.

Öğretmeyi seviyorum.

Meg foglak tanítani.

Size öğreteceğim.

Tom imádott tanítani.

Tom öğretmeyi seviyordu.

Tom tanítani szokott.

Tom öğretir.

Meg tud tanítani lopni?

Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?

Tudnál nekem franciát tanítani?

Bana Fransızca öğretebilir misin?

Tom imádott franciát tanítani.

Tom Fransızca öğretmeyi seviyordu.

Meg tudom tanítani, hogyan csináld.

Onu nasıl yapacağını sana öğretebilirim.

Történelmet akarok tanítani, ha felnövök.

Büyüdüğümde tarih öğretmek istiyorum.

Imádnám, ha nem kellene tanítani másokat,

İnsanlara beslenme, barınma ve eğitimin

- Megtanítalak sakkozni.
- Meg fogom tanítani sakkozni.

- Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
- Ben sana santranç oynamayı öğreteceğim.

Egy-két dolgot tudok neked tanítani.

Sana bir veya iki şey öğretebilirim.

- Minden tanárunk fiatal volt és nagyon szeretett tanítani.
- Minden tanárunk fiatal volt és imádott tanítani.

Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

Azt is tudom, hogy ilyesmit tanítani olyan,

Aynı zamanda bunları okulda öğretmenin

- Megtaníthatlak gitározni.
- Én meg tudlak téged tanítani gitározni.

Sana gitar öğretebilirim.

Öreg kutyának már nem tudsz új trükköket tanítani.

- Eski köye yeni adet getiremezsin.
- Huylu huyundan vazgeçemez.
- Can çıkar huy çıkmaz.

Meg tudom neked tanítani, hogy ezt hogy kell csinálni.

Bunun nasıl yapılacağını size öğretebilirim.

Nem sok értelme van idegen nyelveket tanítani az óvodában.

Okul öncesi dönemde yabancı dil eğitimi çok anlamlı değil.