Examples of using "Felső" in a sentence and their turkish translations:
En üst çekmeceyi açtım.
Tom üst raftaki sözlüğe uzandı.
ve bundan ortaokul ve lise öğrencilerinin de faydalanmasını sağlamak.
Üs raftaki kitapların herhangi birine ulaşamıyorum.
Burada yaşayan insanlar üst tabakaya aittir.
Sol üst köşede o "Satılık" diyor.
Üst çekmecede bir kutu kibrit olması lazım.
Alkollü araba sürme için kan alkol limiti Teksas'ta .08 dir.
Tom üst rafa yetişmek için çok kısaydı.
Tom burada üst rafa ulaşmak için yeterince uzun olan tek kişi.
Üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısaydım, bu yüzden Tom'un kitabı benim için almasını istedim.