Translation of "Felét" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Felét" in a sentence and their turkish translations:

Akarod a süti felét?

Bu pastanın yarısını ister misin?

Add nekem a felét!

Bana yarısını ver.

Tomnak adom az én részem felét.

Hissemin yarısını Tom'a vereceğim.

Mert a levegőbe juttatott szén másik felét

bunun sebebi atmosfere salınımına devam ettiğimiz karbonun yarısı,

A felét sem értettem annak, amit Tom mondott.

Tom'un söylediğinin yarısını anlamadım.

Tom csak a problémák felét oldotta meg helyesen.

Tom problemlerin sadece yarısını doğru olarak çözdü.

Tom és Mary minden évben megtakarítja jövedelmének a felét.

Tom ve Mary her yıl gelirlerinin yarısını tasarruf eder.

A legjobb esetben addigra én még az életem felét sem éltem le.

O zamana kadar, en iyi senaryoda, ömrümün yarısı bile geçmemiş olacak.

- Ezt a detektívregényt most csak a közepéig olvastam.
- Ennek a detektívregénynek most csak az első felét olvastam.

Bu dedektif hikayesinin yarısındayım.