Examples of using "Felét" in a sentence and their turkish translations:
Bu pastanın yarısını ister misin?
Bana yarısını ver.
Hissemin yarısını Tom'a vereceğim.
bunun sebebi atmosfere salınımına devam ettiğimiz karbonun yarısı,
Tom'un söylediğinin yarısını anlamadım.
Tom problemlerin sadece yarısını doğru olarak çözdü.
Tom ve Mary her yıl gelirlerinin yarısını tasarruf eder.
O zamana kadar, en iyi senaryoda, ömrümün yarısı bile geçmemiş olacak.
Bu dedektif hikayesinin yarısındayım.