Examples of using "Esélyt" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir şans daha verin.
Bana ikinci bir şans ver.
Lütfen ona bir şans ver.
Bana bir şans ver.
Sen asla bana bir şans vermedin.
Hepimiz bir şansı hak ediyoruz.
Tom'a bir şans ver.
Ona bir şans ver.
En azından bana bir şans ver.
Bana bir şans daha ver.
Sana bir şans vereceğim.
Belki de bana bir şans vereceklerdi.
Aslanlara fırsat doğdu.
- Sana son bir şans veriyorum.
- Sana son bir fırsat veriyorum.
Tom bana bir şans daha verdi.
Tom bana ikinci bir şans verdi.
Sadece bize bir şans verin.
Sadece ona bir şans ver.
Tom'a bir şans daha verelim.
Tom ikinci bir şansı hak ediyor.
- Herkes ikinci bir şansı hak eder.
- Herkes ikinci bir şansı hak ediyor.
onlara bir şans daha verecek kişileri bekliyorlar,
Lütfen bana bir şans daha verin.
Tom'a bir şans daha vermek istedik.
Hadi deneyelim.
O bana son bir şans verdi.
Tom, Mary'ye ikinci bir şans verdi.
Haydi! Bana bir şans ver.
Bunu inkar edemeyiz -- kültürde varlık imkân yaratır.
Modern tarımı öğrenme şansına sahip olmak istiyorlar.
Umarım bunu yapma şansım olur.
bir dünyayı yönlendirmede daha yüksek bir kapasite demek.
Gençlere gelecekleri için savaşma şansı tanıyacak fikirler.
Bunlar kendi geçimlerini sağlamaları için bir imkân.
Bunun bir fırsat olduğunu da öğrenmişler.
kurtarmaya değecek birini görüyor.
Onunla tanışma fırsatını kaçırdığım için üzgünüm.
Eğer şansın varsa lütfen bunu yap.
yan yana çalışma imkânı ediniyorlar,
Başkaları için de eşit fırsatlar yaratarak büyürler.
Geçmişi bırak! Geleceğe bir şans ver!
Tom Mary'ye ona bir şans daha vermesi için yalvardı.
imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.
Bana bir şans daha vermek zorundasın.
- Tom bir şans daha aldı.
- Tom bir şans daha yakaladı.