Examples of using "Adjon" in a sentence and their turkish translations:
Bana iki dakika ver.
Lütfen bana içecek bir şey ver.
Bana içecek soğuk bir şey ver.
Bir sürü buz ekleyin.
Lütfen bana menüyü verin.
Bana bir düzine portakal ver.
Barmen, benim bir içkiye ihtiyacım var.
Lütfen bana daha büyük bir indirim verin.
Lütfen bana bir içecek verin.
Et, lütfen.
Biri bana bir kağıt mendil alsın.
Onun ona biraz para vermesi istendi.
bana iş vermeyi kabul eden birini buldum
Lütfen ne yapacağım konusunda bana tavsiye ver.
Lütfen bu kaba idrar örneği bırakın.
Tom'a sana bazı makaslar vermesini söyle.
Lütfen, bana yiyecek bir şey ver.
Daha önce hiç kimse buz satmayı düşünmemişti.
Kafasından toplama yapabilecek kadar zeki değildir.
Neyin yanlış gittiğini çözmak için bana biraz zaman verin.
Tom, Mary'nin John'a bir mesaj iletmesini rica etti.
Tom'dan sana biraz ödünç para vermesini iste.
Tom Mary'ye ona bir şans daha vermesi için yalvardı.
Tom bir otobüs bileti için para ödemektense on kilometre yürümeyi tercih etti.
Lütfen bana bir fincan süt verin.
Onu iyice düşünmem için bana biraz zaman ver.
Bana ikinci bir şans ver.
Bana bir şans daha verin.