Examples of using "Ebédidő" in a sentence and their turkish translations:
Öğle yemeği zamanı.
Öğle yemeği zamanıydı.
Henüz öğle yemeği vakti değil.
Tom nihayet öğle yemeği sırasında buraya geldi.
- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.