Examples of using "Weitgehend" in a sentence and their turkish translations:
ama henüz keşfedilmemiş bir alan.
Ben sana tamamen katılıyorum.
Başarım büyük ölçüde şanstan dolayı idi.
Bu oda neredeyse Tom'un onu bıraktığı şekilde.
Başarım büyük ölçüde yardımın sayesindedir.
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.