Examples of using "Vorkommen" in a sentence and their turkish translations:
Bazen olur.
O bir daha olmayacak.
Tekrar olmamalı.
Erkekler önemli hissetmek istiyor.
Bunun tekrar olmasına izin verme.
bize seçim olarak görünmüyor?
Bunun tekrar olmayacağına söz veriyorum.
Bir daha olmayacak, söz veriyorum.
Merak etme. Bu bir daha olmayacak.
Bir daha olmayacak, yemin ederim.
Bir daha asla olmayacak. Yemin ediyorum.
Üzgünüm, bir daha olmayacak.
Merak etme. Bu bir daha olmayacak.
Bu yapılar nadiren, kırk yılda bir, konuşma İngilizcesinde olurlar.
Bu asla tekrar olmayacak.
Böyle bir şey bir daha olmayacak.
Henüz külliyatta görünmeyen İtalyanca kelimelerin bir listesini istiyorum.
Bu senin için güzel bir fikir gibi görünebilir ama sanırım bu biraz tehlikeli.
Bu tekrar olmayacak.
O bir kazaydı. Bir daha olmayacak.
Kendini diğerleriyle karşılaştırırsan, kendini beğenmiş ya da umudu kırık olabilirsin; her zaman için kendinden daha büyük ya da daha küçük insanlar olacaktır.