Examples of using "Vergrößern" in a sentence and their turkish translations:
Onlar daha çok başarılı olmak istiyorlar.
Görüntüyü büyütebilir miyiz?
Onlar mağazalarını büyütecek.
kendi büyük sosyal etkilerini yaratmalarına yardım ediyor.
Bu fotoğrafın büyütülmüşünü istiyorum.
Bir yeri yakınlaştırmak için haritayı çift tıklayın.
Oyundaki haritayı kullanarak, 9.yüzyıl Fransa'sına, feodalizmin doğduğu yere gidebiliriz.
o görüntüyü yaklaştırırsak aslında geminin yine 1 metre önümüzdeki görünen kısmı gibi yine tamamını görebiliriz diyor
Yaşama gücü yorulmadan zamanın geniş bir süreci için bir fiziksel veya zihinsel aktivite taşıma kapasitesidir. Sen sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek sağlıklı ve dengeli bir diyet tüketerek, eğitim tarafından yaşama gücünü artırabilirsin.