Translation of "Verbringe" in Turkish

- Ich verbringe meinen Urlaub gern in Deutschland.
- Ich verbringe meine Ferien gern in Deutschland.

Tatillerimi Almanya'da geçirmekten hoşlanıyorum.

Ich verbringe meinen Urlaub am Strand.

Tatilimi sahilde geçiriyorum.

Ich verbringe gerne Zeit mit dir.

Ben seninle vakit geçirmekten hoşlanırım.

Ich verbringe gerne Zeit mit Tom.

Ben Tom'la zaman geçirmekten hoşlanırım.

Ich verbringe das Wochenende in Tokio.

Hafta sonunu Tokyo'da geçireceğim.

Ich verbringe Heiligabend bei meiner Familie.

Ben Noel arifesini ailemle birlikte geçiriyorum.

Ich verbringe den Winter gerne in Deutschland.

Kışları Almanya'da geçirmeyi seviyorum.

Ich verbringe die Nacht bei meinem Freund.

Geceyi, arkadaşımda (erkek) geçiririm.

Ich verbringe wirklich gerne Zeit mit dir.

Seninle zaman geçirmeyi gerçekten seviyorum.

Ich verbringe sehr gern Zeit mit ihr.

Onunla zaman geçirmeyi seviyorum.

Ich verbringe fast jeden Tag Zeit auf Facebook.

Ben neredeyse her gün Facebook'ta vakit geçiririm.

Hier verbringe ich die meiste Zeit des Tages.

Günün büyük bölümünü geçirdiğim yer burası.

Ich verbringe zu viel Zeit vor dem Spiegel.

- Aynamın önünde çok fazla vakit harcıyorum.
- Aynamın önünde çok fazla zaman geçiriyorum.

Ich verbringe eine Menge Zeit damit, Gitarre zu üben.

Gitar çalışması yaparak çok zaman harcarım.

Ich verbringe jeden Tag ein paar Stunden damit, meine Website zu pflegen.

Günde birkaç saati web sayfamı düzenleyerek geçiriyorum.

Du solltest über mich wissen, dass ich viel Zeit mit Lesen verbringe.

Benim hakkımda bilmen gereken bir şey okuyarak çok zaman harcamamdır.

Ich denke, es ist Zeit, dass ich ein bisschen Zeit mit meinen Kindern verbringe.

Sanırım çocuklarımla biraz zaman geçirmemin zamanıdır.

- Ich benutze Facebook nicht allzu häufig.
- Ich verbringe gar nicht so viel Zeit auf Facebook.

Gerçekten Facebook'u o kadar çok kullanmam.

- Ich verbringe oft meine Freizeit damit, Musik zu hören.
- In meiner Freizeit höre ich oft Musik.

Boş zamanımı çoğunlukla müzik dinleyerek geçiririm.

- Verbringe nicht die ganze Nacht damit, dich vorzubereiten.
- Bereitet euch nicht die ganze Nacht lang vor.
- Nutzen Sie die ganze Nacht nicht nur, um sich vorzubereiten.

Bütün geceyi kendini hazırlarken harcama.

Heute ist der Tag der Ruhe und Besinnung. Heute kann die Welt mal draußen bleiben. Den heutigen Tag verbringe ich mit meinen wertvollsten Menschen. Ich wünsche allen meinen Freunden einen besinnlichen Feiertag mit ihren Liebsten.

Bugün sukunetin ve içini dinlemenin günü. Bugün dünya dışarda kalabilir. Ben bugünü en değerlilerime geçireceğim. Bütün arkadaşlarıma sevdikleriyle huzur dolu bir gün diliyorum.