Examples of using "Suchte" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'yi arıyordu.
Bir iş aradım.
Tom kalemini aradı.
Tom'u aradım.
O, kavga arıyordu.
Ben onları aradım.
Ben onu aradım.
O sorun arıyordu.
Tom sorun arıyordu.
Kuş solucanları arıyordu.
Doğru sözcükleri arıyordum.
Tom her yerde Mary'yi aradı.
Ben anahtarı aradım.
Odamı aradım.
Tom için her yerde araştırma yaptım.
O anahtarı aradı.
Uygun kelimeler arıyordum.
Tom bana bir taksi buldu.
Hemen bir cevap aradı.
- O bana bir taksi buldu.
- Bana bir taksi buldu.
Kaybolan oğlunu arıyordu.
Dan ne aradığını biliyordu.
Annem bu perdeyi seçti.
- Bob konuşacak birini arıyordu.
- Bob bir muhatap arıyordu.
Tom aradığı şeyi buldu.
Daha sonra "küreselci" kelimesini arattım
O, yağmurdan dolayı sığınak aradı.
Tom aradığını buldu mu?
O bir saat boyunca kitabını aradı.
Tom yağmurdan korunmak için sığınak aradı.
Aradığım o değildir.
Uygun bir cevap arayacağım.
Tom kazmaya devam etti.
Bir ağacın altına sığındım.
Saatlerce aradım fakat onu bulamadım.
arkadaşlarını ararken çantasını bulamıyor
Oğlan kayıp anahtarı arıyordu.
Sözlüğünde kelimeye baktı.
Tom Mary için bir hediye aldı.
Tom bunun olmasını durdurmaya çalıştı.
Ben olmayan bir şey arıyordum.
Polis kayıp çocuğu aradı.
Tom aradığını bulamadı.
Tom aradığı kişiyi bulmuştu.
Mary Tom gibi bir adam aramaktadır.
Bilimci vadideki dinozor kemiklerini araştırdı.
Çok resimli kitap aradım.
Aradığımı bulamadım.
Tom'u arıyordum.
Tom aradığı resmi buldu.
Thomas tam aradığım adam.
Tom, Mary'yi neden aradığından söz etmedi.
Tom tam benim aradığım adam.
Tom bir kitabı Fransızcaya çevirmeye çalıştı.
Tom aradığı şeyi hâlâ bulamadı.
Oğlunu arayarak caddeleri dolaştı.
Çocuklarını aradı ama hiçbir yerde onları bulamadı.
Ne aradığımı hatırlamıyorum.
Kız ormana gitti ve mantar aradı.
Ken seni arıyordu.
Ben çadırımı kurmak için bir yer seçtim.
Tom bir kullanılmış araba satıcısı bulmak için sarı sayfalara baktı.
Tom eşyalarını topladı ve odayı terk etti.
Giyecek bir şey için dolabıma baktım.
Tom hazine arıyordu, ancak onu bulamadı.
Tom Mary için her yere baktı ama onu bulamadı.
Aradığım sayfayı bulamadım.
Aradığım sayfayı bulamıyorum.
Her yeri aradım fakat cüzdanımı bulamıyorum.
Tom ilk yardım kitini aradı fakat onu bulamadı.
Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.
Tom gizli altın paraları aramak için döşeme tahtalarını kaldırdı.
O, New York'a taşındı, orada bir iş aradı.
Tom yemek için bir şeyler arıyordu.
Nihayet bir beyaz avcıya denk geliyor. Ama aradığı eş değil bu.
- Ben aradığımı buldum.
- Aradığımı buldum.
Cookie bir şey aradı, ancak köpeğimiz kelimenin tam anlamıyla yanılgıya düştü.
Tom onun arabasına girmeye çalışan adamı arıyordu.
Evin anahtarı için çantasına baktı ama onu bulamadı.
Onun bir şey aradığını biliyordum fakat ne olduğunu bilmiyordum.
Mary çantasına baktı ama aradığı şeyi bulmadı.
Tom polise bildirmeden onun silah yarasını tedavi edecek bir doktor bulmak istiyordu.
Kralın oğlu ona tırmanmak istedi ve kulenin kapısını aradı ama hiçbiri bulunmadı.
Bu tam da aradığım kitap.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.