Examples of using "Schnitt" in a sentence and their turkish translations:
Tom havuçları dilimledi.
Ben somurttum.
Yönetmen "Kestik!" dedi.
O zarfı açmak için kesti.
Annem pastayı kesti.
Tom tıraş olurken kendini kesti.
O, havucu doğradı.
Tom zarfı kesip açtı.
Tom havuçları doğradı.
Mary havuçları doğradı.
Tom soğanları doğradı.
Tom kerevizi doğradı.
O, bir dilim et kesti.
Tom, Mary'yi kesti.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
Kesik birkaç gün içinde iyileşecektir.
Başkan benim lafımı kesti.
Annem pastayı sekiz parçaya böldü.
O, pastayı ikiye kesti.
O, havuç tepelerini kesti.
Kuaför konuğun saçını kesti.
O, elmayı ikiye kesti.
Ortalama olarak, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.
Ağaçtan bir dal kesti.
Tom soğanı kaba bir şekilde doğranmıştı.
Ortalama okyanus derinliği 2,3 mildir.
İpten iki metre kesti.
O, kız kardeşine bir parça ekmek kesti.
Günde ortalama altı saat uyurum.
O, bir bıçakla elmayı kesti.
Tom gazeteden bir makale kesti.
Ortalama bir gecede yedi saat uyuruz.
Ben makaleyi magazin dergisinden kestim.
Tom pastayı ikiye kesti.
Tom havuç doğrarken yanlışlıkla bıçakla parmağını kesti.
Tom yüzünü buruşturdu.
Tom kumaşı bir makasla dikkatlice kesti.
Ortalama olarak ben haftada üç kez sinemaya giderim.
Tom kırık bardakla parmağını kesti.
Tom teli kesti ve bombayı etkisiz hale getirdi.
Tom bir bıçakla muzu dilimledi.
Tom elma ağacından bazı dallar kesti.
O, haftada ortalama üç ya da dört kitap okur.
O, elmayı iki parçaya kesti.
- O sözleşmeyi kabul ederek kendi ayağına sıktı.
- O sözleşmeyi kabul ederek bindiği dalı kesti.
- O sözleşmeyi kabul ederek kendi ipini çekti.
O, bıçağını çıkardı ve domatesi dilimledi.
Tom, Mary'nin saçını kesti.
Paketi açmaya çalışırken parmağımı kestim.
O, keki altı parçaya kesti ve çocuklardan her birine bir tane verdi.
Tom düşünce eli kesildi.
Tom bir parça et kesti ve onu tabağının üzerine koydu.
Çocuk pastayı ikiye kesti.
Oyuncuların boy ortalaması nedir?
Tom Mary'nin sebzeleri kesmesi için ona verdiği yeni bıçağı kullandı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde, bir kadın ortalama olarak sadece üç çocuğa sahiptir.
O bunu erkek kardeşinden bir hediye olarak aldığı bıçakla kesti.
O, eti bir bıçakla kesti.
Tom, olanlarla ilgili bir şey söyleyemeden önce Mary'nin sözünü kesti.
Tom bıçakla elmayı ikiye kesti.
Berber onun saçını tıraş etti.