Examples of using "Scharfe" in a sentence and their turkish translations:
Onun iyi bir görme gücü vardır.
Timsahların keskin dişleri vardır.
Kuşlar keskin gözlere sahiptirler.
O sert bir eleştirmen.
Şahinin keskin gözleri vardır.
Bu aptalın keskin dişleri var.
O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir.
Bu kutup sonunda keskindir.
Bu yol keskin virajlarla doludur.
Korumak istediğim sivri kısım da burası. Pekâlâ.
O, sağa doğru keskin bir dönüş yaptı.
Sıkı bir rekabetle karşılaşacaksın.
Keskin bir dil, keskin bir bıçaktan daha tehlikelidir.
Bufalo kanatları servis eden bir yer bulmaya gidelim.
Onun gözlemi şiddetli fakat o çok az diyor.
Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
Tom bana baharatlı yemek yemeyi sevdiğini söyledi.