Examples of using "Ritter" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir şövalyedir.
Fransız tostu lezzetlidir.
O şövalyeydi.
Şövalyeler gösterişli zırhlar giymişti.
Şövalye Tristan, prenses Iseult'yu sevdi.
Yuvarlak Masa Şövalyeleri, masanın etrafında toplandılar.
Atın üstündeki şu şövalyeye bak.
O korku ve suçlama olmadan bir asalet şövalyesidir.
Hanımefendisi olmayan bir şövalye yapraksız bir ağaç gibiydi.
Cesur şövalye ileri adım atıp bayanın elini öper.
Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı.
Tom, Kraliçe Mary tarafından şövalye ilan edildi.
Kraliçe Anne 1705'te Newton'u şovalye ilan etti. O, işi için şovalyö ilan edilen ilk bilim adamıydı.