Examples of using "Pro" in a sentence and their turkish translations:
Günlük sekiz rupi.
Ben haftada bir kez yüzerim.
- Günde bir kez yıkanırım.
- Ben günde bir kez banyo yaparım.
Tom arabasına haftada iki kez yakıt alır.
Tom haftada üç kez koşar.
Haftada iki kez koşarım.
Aylık kira ne kadardır?
Maria haftada bir kez piyano dersleri alır.
Dergi ayda iki kez basılır.
O ayda bir kez buraya gelir.
O, haftada iki kez buraya gelir.
- Onlar haftada bir kez buluşurlar.
- Haftada bir buluşurlar.
O, ayda 300,000 yen kazanır.
O, günde 20 dolar kazanır.
O bir ayda ne kadar kazanır?
Tom haftada bir kez piyano dersleri alır.
Günde 100 avro kazanırım.
Haftada bir kez piyano dersleri alır.
Tom haftada iki kez buraya gelir.
Bunun kilosu 1.5 Avro.
Tom haftada en az üç kez banyo yapar.
Tom saatte otuz dolar kazanmaktadır.
- Tom haftada bir kez bana yazar.
- Tom haftada bir defa bana yazar.
Tom ayda bir kez buraya geliyor.
Yalnızca Hindistan'da yılda 5.000 ölümden sorumlu.
bu mezar odasına yılda iki dafa güneş girsin
günde 150 milyon km ilerleyerek üstelik
Haftada dört kez Fransızca dersimiz var.
"Saniyede altı peni" Bob ona hatırlatıyor.
Babası orada haftada iki kez yer.
Haftada iki kez dedemlere giderim.
Haftada dört kez tıraş olur.
Her ay kaç tane kitap okursun?
- Haftada kaç saat çalışırsın?
- Haftada kaç saat çalışıyorsun?
- Haftada kaç saat çalışırsınız?
- Haftada kaç saat çalışıyorsunuz?
Bir dakikada elli kelime yazabilirim.
Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
Saatte otuz dolar alıyorum.
Ayda en az bir kitap okurum.
Bu ipin bir metresi 200 yen.
Haftada bir kez sinemaya gider.
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
- Otobüs günde kaç kez çalışır?
Haftada bir kez burada buluşuruz.
Ayda bir kez berbere giderim.
Haftada en az 1000 dolar kazanır.
Haftada bir kez yemek pişirme dersleri alır.
Ben günde 500 dolar harcadım.
- Geceleri kaç saat uyuyorsun?
- Bir gecede kaç saat uyursun?
Bu da demek oluyor ki sadece bu sesi çıkarmak için
Her ayda sadece birkaç aydınlık gece olur.
Dev bir sincap ağzını her seferinde düzinelerce küçük incir tohumuyla dolduruyor.
yılda 15 km değişiyordu bu manyetik kutup
Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayın.
Okul havuzu ayda bir kez boşaltır.
O haftada bir kez pazara gitti.
Saatim bir günde beş dakika geri kalır.
Günde ortalama altı saat uyurum.
Tom haftada üç kez tenis oynardı.
Ayda en az bir kitap okumalıyız.
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Ben yılda bir kez fizik muayene olurum.
Saatim bir günde üç dakika geri kalır.
Bir haftada ortalama 10 pound kazanıyor.
Dünyada her yıl 1.000'i aşkın gergedan katlediliyor.
kilosu 50 cent üzerinden hesaplansa
Saatim ayda iki dakika ileri gider.
O, haftada yedi gün şirkette çalışmaktadır.
Klinik, bir seferde hasta başına iki ziyaretçiye izin verdi.
O, günde en az bir film izler.
Pansiyon gecelik kişi başına 20 avro.
Hızölçer şu anda saatte 100 mili gösteriyor.
Bu uçak saatte 800 mil uçabilir.
Bu iş, bir günde 10,000 yen öder.
Haftada kaç defa süpermarkete alışverişe gidersin?
Genellikle ayda beş dilimden daha fazla pizza yer misin?
onu da bir ağacın kökünde haftada bir yapıyorlar.
Her bir yarasa her gece vücut ağırlığı kadar kan içebilir.
ve ağırlığının 2.5 katı kadar günlük besin ihtiyacı vardır
Biz kişi başına on euroya restoranda yedik.
Kural olarak işçi günde sekiz saat çalışır.
Petrolün fiyatı varili 30 doların alına düştü.
Bu fabrikanın üretim kapasitesi haftada 250 araçtır.
Fransa'da işçiler her yıl dört haftalık ücretli izin alırlar.
Genellikle günde bir veya iki öğün yemek yerim.
Günde 100 avro kazanıyorum.
bağışlar aldı - diğer Mareşallerden daha fazla.
Tren saatte 50 mil hızla gidiyordu.
Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.
O işle, o ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
Doktoru, Tom'a haftanın en az üç gününde alkol içmemesini önerdi.