Examples of using "Plätzchen" in a sentence and their turkish translations:
Bir kurabiye ister misin?
Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.
Kurabiye yapıyoruz.
Bu, piknik için güzel bir yer.
Bir kurabiye alabilir miyim?
Sana göstermek istediğim bir yer var.
Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
Kurabiyeleri çalarken belirlendi.
İstediğin kadar çok kurabiye al.