Translation of "Pech" in Turkish

Pech!

Kötü şans!

- Hattest du Pech?
- Hattet ihr Pech?
- Hatten Sie Pech?

Sen şanssız mıydın?

- Du hast Pech.
- Sie haben Pech.
- Ihr habt Pech.

Sen şanssızsın.

Pech gehabt!

- Kötü talih!
- Şansına küs!

Tom hatte Pech.

Tom şanssızdı.

Wir haben Pech.

Biz şanssızız.

Tom hat Pech.

Tom şanssız.

Ich habe Pech.

Ben şanssızım.

- Was für ein Pech ich habe!
- Ich habe aber auch ein Pech!

- Ne kadar şanssızım!
- Ben çok şanssızım!

Leider haben Kinder jetzt Pech

şimdiki çocuklar malesef daha şanssız

Tom hatte noch nie Pech.

Tom hiç şanssız değildi.

Er hat sehr viel Pech.

Onun çok kötü şansı var.

Tom hat wirklich Pech gehabt.

Tom gerçekten şanssızdı.

Tom hat sehr viel Pech.

Tom'da cenabet şansı var.

- Das bringt Pech, wenn man das sagt.
- Es bringt Pech, das zu sagen.

Onu söylemek uğursuzluk getirir.

Diesmal hatten wir einfach Pech, Kumpel!

ama bu sefer şansımız yaver gitmedi dostum!

Sie machte für ihren Misserfolg Pech verantwortlich.

Başarısızlığını kötü şansa bağladı.

Er schrieb sein Versagen seinem Pech zu.

Başarısızlığını kötü şansa dayandırdı.

Glück im Spiel, Pech in der Liebe.

Kumarda kazanan aşkta kaybeder.

Sie halten zusammen wie Pech und Schwefel.

Onlar iki muhabbet kuşu gibi.

Tom hat aber wirklich ein Pech, oder?

Tom gerçekten şanssız, değil mi?

Tom machte für seinen Misserfolg Pech verantwortlich.

Tom başarısızlığı için kötü şansını suçladı.

Sie würden für Pech oder einen Irrtum nicht bestraft werden.

Kötü şans ya da bağışlanabilir bir hata için cezalandırılmayacaklardı.

Das war eigentlich keine schlechte Idee, wir hatten einfach Pech.

Bu aslında kötü bir fikir değildi, sadece şanssızdık.

- Die Wolke war pechschwarz.
- Die Wolke war schwarz wie Pech.

Bulut kapkaraydı.

Du kannst dein Pech nicht ganz Tom in die Schuhe schieben.

Tüm kötü şansın için Tom'u suçlayamazsn.

Tom hatte das Pech, in der Bank zu sein, als sich der Raubüberfall ereignete.

Tutuklama gerçekleştiğinde Tom bankada olduğu için şanssızdı.