Examples of using "Gehabt" in a sentence and their turkish translations:
Ben şanslıydım.
- Kötü talih!
- Şansına küs!
Herhangi bir sorunla karşılaştın mı?
Siz çocuklar şanslıydınız.
Tom ne aldı?
Hemen öndeydin.
Sadece şanslıydın.
Tom gerçekten şanssızdı.
Tom haklı olabilir.
Uzun süredir buna sahibim.
O haklı olabilir.
Benden daha şanslısın.
ve çocuk yapma fırsatını kaçırdık.
Onun çok sayıda mutsuz deneyimleri oldu.
Yazınız güzel geçti mi?
Hiç trafik kazası geçirmedim.
Tom'un zaten üç bardak şarabı vardı.
Tom'un nedenleri olmalıydı.
Onlar ne söylemek zorundalardı?
Tom'un bir anahtarı olmalı.
O zamandan beri bir dizi talihsizlikler yaşadım.
Maalesef haklıydım.
Tom'un asla çok parası olmadı.
Kulak enfeksiyonu geçmişiniz var mı?
En son ne zaman seks yaptın?
Biz bu yıl çok yağmur aldık.
Onlar bir kaza geçirmiş olmalı.
Eğlendin mi?
Tom şanslıydı.
Tom ile ilgili sorunlarım vardı.
Ben çok yoğun bir gün geçirdim.
Ben şanslıydım.
Henüz herhangi bir sorunumuz olmadı.
annemin de ortak ebeveyni olabilirdi.
ve sahiden bu sefer şansımız yaver gitti.
Harika zaman geçirmişsin gibi görünüyor.
Senin yardımın olmasa başaramazdım.
Tom o sorunu daha önce hiç yaşamamıştı.
Bu belirti ile ilk kez mi karşılaştınız?
Siz şanslısınız.
Daha fazla zamanımız olsaydı daha uzun süre kalırdık.
Eğer o benim telefon numarama sahip olsaydı beni arardı.
Onu bulman senin için şanstı.
Mary her zaman yaptığı her şeyde başarılıydı.
Boş olsaydım, sana yardım ederdim.
Şanslı değildim.
Onun zamanı olsaydı bizi ziyaret ederdi.
Mary hiç erkek arkadaşı olmadığını söylüyor.
Tom beyin kanaması geçirdi.
Biz birçok insandan daha şanslıydık.
Her şey göz önüne alındığında, babamın hayatı mutlu bir hayattı.
En son ne zaman bir masaj yaptırdın?
O, onlara harika zaman geçirdiğini söyledi.
- Seni ısırmadığı için şanslısın.
- Sen şanslısın çünkü seni ısırmadı.
Tom'un geç kalmak için bir nedeni olmalı.
Param olmasaydı bir ev almazdım.
Başarısının haberi onu mutlu etti.
Tom telefon numarasını almış olsaydı Mary'yi arardı.
Biz onun haklı olduğu sonucuna vardık.
Bu sabahtan beri yiyecek bir şeyim yok.
Bu kış çok kar aldık.
Eğer sen takılsaydın çok eğlenirdin.
Param olsaydı borçlarımı öderdim.
Yeterli param olsaydı kalemi alırdım.
Daha fazla zamanım olsaydı daha iyi yapabilirdim.
- Yeterli param olmuş olsaydı çantayı alırdım.
- Yeterli param olsaydı çantayı alırdım.
Bunu bir kez daha deneseydi, başarırdı.
Daha fazla zamanım olsaydı onu kendim yapardım.
Tom bu sabah gazete okumak için zamanının olmadığını söyledi.
Tom'un atacak bir şeyi olsaydı, ona atardı.
Yağmurda yakalanmadığın için şanslıydın.
Yeterli param olsaydı o bilgisayarı alırdım.
Daha fazla zamanım olsaydı, daha uzun bir mektup yazardım.
Yeterli param olsaydı o kitabı alırdım.
Ellerimde nasıl bir hazine tuttuğumun farkına çok geç vardım.
Daha fazla zamanım olsaydı daha kısa bir mektup yazardım.
Dan Linda'nın tecavüzü ile ilgisi olduğunu reddetti.
Biraz daha param olsaydı onu alırdım.
Tom, meyve salatasında sadece bir çilekten daha fazlası olmasını diledi.
Güzel bir yaz geçirdin mi?
Tom hiç kız arkadaşı olmadığını söylüyor.
Zamanım olsaydı sinamaya giderdim.
Ben bir kalp krizi geçirdim.
Tom'un yeterli parası olsaydı Mary'yle Boston'a giderdi.
Tom henüz öğle yemeğini yemedi.
Tom başından beri doğruydu.
On bir şişe bira içtin!
Çünkü haklı olmadığımız da oldu. Pepe'nin başkan olabileceğini hiç düşünmemiştik.
Tom önce Mary'den nasihat isteseydi, bu sorunu olmazdı.
İki yıl önce kürtaj oldum.
Dün gece komik bir rüya gördüm.
Dün ve bugün takip edildiğimi hissettim, yanılıyor muyum?