Translation of "Nachtisch" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Nachtisch" in a sentence and their turkish translations:

- Was ist der Nachtisch?
- Was gibt’s zum Nachtisch?

Tatlı olarak ne var?

Ich liebe Nachtisch.

Tatlıyı severim.

Tom möchte Nachtisch.

Tom tatlı istiyor.

Wir wollten Nachtisch.

Biz tatlı istedik.

- Was ist der Nachtisch?
- Was gibt es zum Nachtisch?

Tatlıda ne var?

Entweder Käse oder Nachtisch!

Bu bir ya ya da konusu.

Was möchtest du zum Nachtisch?

Tatlı olarak ne istersin?

Als Nachtisch wurden Äpfel serviert.

Elmalar tatlı olarak ikram edildi.

Ich will Eis zum Nachtisch.

Tatlı olarak dondurma istiyorum.

Nachtisch kann ich immer essen.

Tatlı için her zaman yerim var.

Ich habe dir Nachtisch bestellt.

Sana biraz tatlı ısmarladım.

Welchen Nachtisch sollte er essen?

Hangi tatlıyı yemeli?

Tom will normalerweise keinen Nachtisch.

Tom genellikle tatlı yemez.

Ich möchte einen Nachtisch bitte.

- Bir tatlı isterim, lütfen.
- Bir tatlı istiyorum lütfen.

Ich hätte zum Nachtisch gerne Käsekuchen.

Tatlı için peynirli kek istiyorum.

Ich hätte gern Kuchen als Nachtisch.

Tatlı olarak kek almak istiyorum.

Lass noch Platz für den Nachtisch.

Tatlı için yer ayır.

Lasst uns auf den Nachtisch verzichten.

Tatlıyı atlayalım.

Würden Sie gerne den Nachtisch bestellen?

Tatlı sipariş etmek ister misin?

Tom teilte seinen Nachtisch mit Maria.

Tom tatlısını Mary'yle paylaştı.

Nach dem Hauptgericht kommt der Nachtisch.

Ana yemekten sonra tatlı gelir.

Mein Nachtisch kam mir komisch vor.

Benim puding bana tuhaf görünüyordu.

Sollen wir uns meinen Nachtisch teilen?

Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?

Tom isst immer Obst zum Nachtisch.

- Tom tatlı niyetine meyve yer hep.
- Tom tatlı yerine her zaman meyve yer.

Als Nachtisch nehme ich eine Banane.

Tatlı olarak muz alırım.

Tom wollte Kuchen und Eis zum Nachtisch.

Tom tatlı için kek ve dondurma yemek istedi.

Ich habe zum Nachtisch einen Apfelkuchen gebacken.

Tatlı için elmalı tart yaptım.

Liisa stellte ihren Nachtisch auf den Nachttisch.

Lisa tatlısını komodinin üstüne koydu.

- Tom hat das Abendessen, aber keinen Nachtisch gegessen.
- Tom aß zu Abend, aber er nahm keinen Nachtisch.

Tom akşam yemeği yedi ama hiç tatlı yemedi.

Zum Nachtisch bestellte sich Tom Schokoladenparfait mit Vanilleeis.

Tatlı için, Tom vanilyalı dondurma ile çikolatalı parfe sipariş verdi.

Nach dem Abendessen gibt es gewöhnlich noch Nachtisch.

Genellikle akşam yemeğinden sonra tatlı yerim.

Darf ich Ihnen den Früchtesalat als Nachtisch empfehlen?

Tatlı olarak size meyve salatası önerebilir miyim?

- Was für Obst hättest du gerne zum Nachtisch?
- Was für Obst hätten Sie gerne zum Nachtisch?
- Was für Obst hättest du gerne zum Dessert?
- Welches Obst hättet ihr gerne als Nachtisch?

Tatlı olarak hangi meyveyi yemek istersiniz?

Tom aß gerade seinen Nachtisch, als das Telefon klingelte.

Tom telefon çaldığında tatlısını yiyordu.

Iss deinen Teller leer, oder du bekommst keinen Nachtisch.

Tabağındaki her şeyi ye yoksa herhangi bir tatlı almayacaksın.

Was hättest du gern als Nachtisch, Eis oder frisches Obst?

Tatlı için ne istersin, dondurma mı yoksa taze meyve mi?

Wenn du dein Gemüse nicht isst, gibt es keinen Nachtisch!

Sebzelerini yemezsen tatlı yok.

Zum Nachtisch hatte Marie ihre Schokoladentorte und einen Obstsalat gemacht.

Tatlı için, Marie çikolatalı pasta ve bir meyve salatasını yapmıştı.

Tom war auf Diät. Daher aß er zum Nachtisch nur eine Erdbeere.

Tom diyetteydi, bu yüzden tatlı için yediği tek şey bir çilekti.

Wenn du in drei Minuten deinen Teller nicht aufgegessen hast, bekommst du keinen Nachtisch.

Tabağını üç dakika içinde bitirmezsen tatlı almayacaksın.