Examples of using "Meeres" in a sentence and their turkish translations:
Tom okyanusun sesini dinledi.
Karadeniz'in dalgalarını severim.
Gözlerimi kapadım ve okyanusun sesini dinledim.
Denize yakın yerde büyüdü fakat yüzmekten nefret eder.
Bill denizin yanında yaşıyor.
Bazı yerlerde, okyanus en yüksek dağların yüksekliğinden daha derindir!