Examples of using "Lippenstift" in a sentence and their turkish translations:
Senin rujun bulaşmış.
Mary genellikle parlak kırmızı ruj kullanır.
Mary rujunu açtı.
Ruj sürmeyi sevmem.
Dişinde ruj var.
Brian Kate için bir ruj satın aldı.
O, ruj için 20 dolar ödedi.
Evet, Sevgililer Günü'nde ruj sürmelisin.
Bu ojeyle gidecek bir ruj arıyorum.
Küçük Mary, annesinin odasındaki ruju gizlice aldı.